Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

19 Ekim 2011 Çarşamba

"Kumdan Kaleler"


Siz de izlediniz.

Ilk ve tek izleyen ben degilim, biliyorum.
Ama içinde bir ders var ki hepimiz gözden kaçirmis olabiliriz.
Sahilde bir takim çocuklar var.
Oynuyorlar ve gülüsüyorlar ve kumdan kaleler yapiyorlar.
Projeleri üzerine çok odaklanmis görünüyorlar.

Kolayca ufalanan köselerle ve kulelerle ne kadar titiz ve dikkatli ugrastiklarini görüp egleniyorsunuz.

Agizlarini saga sola yamulturken ve dillerini çikartirken yüzlerindeki bakislar sizi gülümsetiyor...

Ve sonra büyük bir dalga olusmaya ve sahile gelmeye basliyor. Ama çocuklar panik olmuyorlar. Tam tersine en garip seyi yapiyorlar. Hoplamaya ziplamaya, zevkle çiglik atmaya basliyor ve su selinin yarattiklarini silip süpürmesini izliyorlar. Panik yok. Üzüntü yok. Aci durumu yok. Çocuklar bile kumdan kalelerin önlenemez sonunu biliyorlar. Sasirmiyorlar veya olanla ilgilli kizgnlik duymuyorlar.

Siz ve ben çok akilli olmaliyiz. Bu dünyanin malzemeleri hemen hemen çocuklarin sahildeki kumdan kaleleri kadar dayanikli ve ayakta kaliyor. Ama biz büyükler ona çok fazla kendimizi kaptirip, onu savunuyor ve kaybedince de depresyona giriyoruz.

Tanri sizi meshur olun, zengin olun, en büyük evde yasayin veya en havali arabayi sürün diye yaratmadi. O sizi ihtisami için yaratti. Sizi dünyaya insanlari sevin ve kutsal seyler yapin diye koydu.


Kaderiniz fiziksel seylere bagli degil. Dolayisi ile 100 yasina kadar yasamak, daha kisa süre ama iyi yasamaktan çok daha az önemli. Vücudunuzu güzellestirmek ruhunuzu arindirmanizdan çok daha az önemli.

Çoçuklar kumdan kalelerinin gelecek bir dalga ile kaybolmaya mahkum kisa süreli bir sevinç oldugunu bilirler. Dolayisi ile dalgalar gelirken endiselenmezler. Yarattiklarinin silinip süpürülüsünü gözlerinde yaslar olmadan izlerler. Yine, biz çok akilli olmaliyiz.

Bu hayatla ilgili hersey geçici ve yokolucu.

Insan ölümlülügünün gelen dalgasi hepsini silip süpürecek. Kum kaleleri gibi, bu dünya için yapilmis hiç bir sey sonuza kadar kalamaz. Sadece bizim sonsuzluk için yaptiklarimiz ayakta kalip dayanacak.

Isinizi kaybetmeniz size ne yapar? Ya yangin veya kasirga ile evinizi kaybetseniz? Peki ya tuhaf bir aci ile doktorunuza gitseniz ve sadece birkac hafta yasayacaginizi ögrenseniz? Bunlar insanlarin gerçekten baslarina geliyor, biliyorsunuz. Bizler, kum kaleleri kadar savunmasiz ve kirliganiz.

Hayat Tanri'ni armaganidir. Her güzel seyden zevk alin. Ama kumda yarattiklarinizin zevkini çikartirken onlara fazla baglanmamaya dikkat edin.

Alıntı: www.sifacemberi.com
Kaynak: Bilinmiyor
Çeviri: Lale Külahlı




2 yorum:

Unknown dedi ki...

GÜZEL ALINTI!!!

Mehmets dedi ki...

bazı insanlar için o kumdan kaleler hayalleridir ve deniz alır götürür onu. tekrar yaparlar, tekrar götürür, tekrar, tekrar.. insanı insan yapan bu belki... asla vazgeçmez bazı şeylerden.

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!