Her gün aşağı yukarı ulaştığım kişi sayısı %50'den fazla düştü.
Hiç tanımadığım insanlar beni, düşüncelerimi okuyorlardı, yorumluyorduk, tartışıyorduk.
Sabahları pek çok site gezip pek çok insanın dünyasının kapılarını aralıyordum, yeni şeyler öğreniyordum, müziği sanatı ve bir sürü aktiviteyi takip ediyordum.
Bir de baktım ki yasaklanmış tüm blog siteleri!
Milyonlarca insanın yıllardır emek verip de bir şeyler paylaştığı, özenle tasarlayıp hazırladıkları sayfalara tek kararla ulaşım engellenmiş.
İnsanların yazmak ve okumak faaliyetlerini sürdürmelerinin, yeni birikimlere ulaşmanın, öğrenmenin, bilgilenmenin hangi kısmı hatalı, neresi yanlış ve birilerine zarar veriyor da yasaklandı anlayamadım?
Düşünmek, yazmak, konuşmak, tartışmak, okumak...
Bunlar insanları geliştirir, ileriye götürür,yasaklar ise geriye..
Biz nereye gidiyoruz peki?
Taş devrine doğru ilerliyoruz, son sürat, yolumuz dümdüz, ne viraj var ne tümsek. Bir kaç tane varsa onlar da anında yok ediliyor zaten.
Bu hızla gidersek 1-2 seneye kendimizi en ilkel toplumlarla aynı seviyede bulabiliriz.
60 katlı binalarda oturmak, uzaktan kumandayla pencerenin perdesini açmak,lüks içinde yaşamak, her türlü teknolojini en son imkanlarını parayı bastırıp da satın alabilme kolaylığı değildir modernlik ve çağdaşlık!
Özgür düşünebilmek ve en az o özgürlük kadar da kendini ifade edebilmekle başlar her şey, yeniliklere açık olmak, değişmenin değişmez tek gerçek olduğunu kabul etmekle başlar ilerlemek, gelişmek.
Ben içmiyorum kimse içmesin, ben yemiyorum kimse yemesin, ben okumuyorum kimse okumasın, ben araştırmıyorum kimse araştırmasın, ben izlemiyorum kimse izlemesin, ben sevmiyorum kimse sevmesin diyerek tek tip, boş boş bakan, yalnızca televizyon kültürünün esiri olmuş bireylere dönüşüyoruz.
Bir an önce bu yasağın kaldırılmasını,eskisi gibi çok fazla kişiye ulaşmayı ve alışkanlık haline geldiği üzere her gün düzenli olarak blogları merak etmeyi, keşfetmeyi, okumayı ümit ediyorum.
- Ful yaprakları
- Türkiye
- Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com
Yazılarım - Etiketler
affetmek
(1)
ağaç katliamı
(1)
arkadaşlık
(3)
aşk
(11)
ayakkabı
(7)
ben büyüdüm artık
(1)
ben çocukken
(5)
blog
(1)
blog yazarı ful
(16)
çiçek kız
(1)
çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak
(2)
dilekler
(1)
düğün telaşı
(1)
eğlence
(2)
eleştiri yazıları
(12)
evlilik
(11)
facebook
(1)
film yazıları
(1)
gdo
(1)
görgü
(1)
gözlem
(3)
güncel
(1)
gündelik
(63)
gündem
(1)
güneşli yazılar
(24)
haberdar
(5)
Hayata dair
(62)
içim acırken
(24)
kadınlar-erkekler
(3)
karışık kafalar
(1)
kendine güvenmek
(1)
kısa yazılar
(4)
kış
(1)
kitap yazıları
(6)
lunapark
(1)
manşet
(1)
merak ediyorum
(3)
mevlana
(3)
mevsimlerden yaz
(3)
mimler
(7)
moda
(1)
mucize
(1)
Murathan Mungan
(3)
Mustafa Kemal Atatürk
(3)
mutluluk dersleri
(17)
müzik
(1)
müzik yazıları
(13)
nezaket
(1)
nostalji
(1)
ofis bunalımları
(36)
origami
(3)
ödüller
(6)
öneriler
(5)
özel günler
(3)
panik atak
(1)
paylaşımlar
(35)
renkler
(1)
renklerin anlamları
(1)
ropörtajım
(1)
sansür
(1)
sorgularken
(9)
şifreler
(1)
tasarım
(1)
tatil
(3)
temizlik
(1)
tesadüfler
(1)
tiyatro yazıları
(2)
umut
(1)
yağmur
(2)
yeşilçam
(1)
zihniyet
(1)
değer verenler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
EMEĞE SAYGI
Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!
neler yazmışım neler...
- Şubat 2015 (1)
- Aralık 2013 (1)
- Ağustos 2013 (1)
- Aralık 2012 (1)
- Şubat 2012 (2)
- Ocak 2012 (2)
- Kasım 2011 (2)
- Ekim 2011 (8)
- Eylül 2011 (6)
- Ağustos 2011 (6)
- Temmuz 2011 (8)
- Haziran 2011 (10)
- Mayıs 2011 (20)
- Nisan 2011 (13)
- Mart 2011 (5)
- Şubat 2011 (7)
- Ocak 2011 (12)
- Aralık 2010 (16)
- Kasım 2010 (9)
- Ekim 2010 (3)
- Eylül 2010 (6)
- Ağustos 2010 (10)
- Temmuz 2010 (2)
- Haziran 2010 (9)
- Mayıs 2010 (7)
- Nisan 2010 (7)
- Mart 2010 (13)
- Şubat 2010 (11)
- Ocak 2010 (4)
- Aralık 2009 (2)
- Kasım 2009 (5)
- Ekim 2009 (2)
- Eylül 2009 (4)
- Ağustos 2009 (8)
- Temmuz 2009 (2)
- Haziran 2009 (9)
- Mayıs 2009 (15)
- Nisan 2009 (19)
- Mart 2009 (18)
- Şubat 2009 (14)
- Ocak 2009 (23)
- Aralık 2008 (18)
14 yorum:
cahilliği prim yaptığı, okuyan, araştıran adama "deli" gözüyle bakıldığı güzide memleketimde bu tarz hareketleri görmek ne yazık ki sıradanlaştı... ben de en kısa zamanda bu saçmalğın sonlanmasını diliyorum. bi kere daha kapanmıştı ama sonra değiştirdiler kararlarını.. ne kadar karşı koyan olursa, sesimiz o kadar çok çıkacaktır..
mrb canım biz kievden sizi okuyoruz devam sevgilerimle
Kalemine sağlık Ful...
canım ne güzel dile getirmişsin bizlerin hislerini yorum yapıyorum gidiyomu o bile belli değil.! herşey muamma.herkesi o kadar özledimki:(
içler acısı durumlar. her şeyin daha en başında olduğunu bilmek daha da içler acısı... 1-2 sene demişsin ya 2 sene sonrayı düşünmek kabus gibi
Türkiye'de internet bilinci oluşması için yıllara ihtiyaç var. Bu yakın zamanda olacakmış gibi gözükmese de biz savaşmaya devam edeceğiz. Yazmaya devam ful yaprakları.
aydedeye havlayan,
gerçekten de doğru ifade etmişsin,
saçmalık bu!
umarım en kısa zamanda biter bu saçmalık ...
selhun,
teşekkür ederim :))
sevgiler,
içimden geldiği gibi,
çok teşekkür ederim,
sevgiler,
meyra,
tadımızı tuzumuzu aldılar elimizden..
okuyucu sayımız öyle düştü ki :((
umarım en kısa sürede bu yasağı kaldırırlar..
sevgilerimle,
gksk,
maalesef...
1-2 sene fazla belki de, 6 ay sonrası bile ürkütüyor...
ilhan,
yazmaya devam elbet,
ama okuyanlar azaldıktan sonra, yazan pek çok arkadaş yazamadıktan sonra tadım tuzum kalmadı ki benim :(
umut etmeye yazmaya okumaya devam et tatlım ben ınanıyorum ki başarıcaz kapatılmayacak sevgiler...
Bu ülkede en saygıdeğer insanların, en başarılı projelerin yolları kesiliyor. Hangi aydının değeri bilindi, hangi mühim insan baştacı edildi ki? Bu konuda her zaman geç kalıyoruz. Canım ülkemin insanları,'birinin/bir şeyin değerini anlamak' konusunda epey yavaş :) ama ben yine de geleceğe umut dolu bakıyorum. Baştan pes etmek, damarlarımda dolaşan asil kana yakışmaz.
yazılarınızı beğenerek takip ediyorum, sizi seviyorum :) kendinize iyi bakın.
Yorum Gönder