
Nereniz ağrırsa canınız ordadır, ben de artık kendimi dinlememeye, geçmesi için dua etmeye ve perhize devam etmeye karar verdim.
Doktorlardan nefret ediyorum, niye diyeceksiniz, onlarsız da onlarla da olmuyor çünkü.
Her doktor iyi değil, hemen teşhis koyamıyor, tetkikler,filmler,oradan oray gidip gelmeler..Artık yoruldum, bunaldım, doktora falan gitmek istemiyorum,hasta insanlar görmek istemiyorum, eczaneye girmek istemiyorum, bu yüzden bıraktım akışına.
Alt tarafı mide sorunu dedim, başımı da döndürse, hazımsızlık da çeksem, her doktor aynı şeyleri söylüyor bıktım artık..
En son mide doktoruma demiştim ki "hazımsızlık ve spazmla beraber baş dönmesi sersemlik hissi yaşıyorum" yok dedi alakası yok, başka şeydendir.Ama 100 kere olduysa 100'ün de de böyle oldu,onun dışında başım dönmüyor bu sıkıntıyla başlıyor dediysem de ıhh inanmadı.
Ben de dedim ya gerçekten yıldım artık, geçmişte de yaşadım, geçer bunlar da...
Her bulduğumu yemeden önce düşünecektim:))
İş yerinde ise ilginç gelişmeler yaşıyorum, üstün üstü beni çağırdı, kimseye yapamıyoruz ama size işte şu kadar bi zam yapacağız dedi.Sonra bu sabah da icra kuruşu başkanı çağırdı, dedim ki ben memnun değilim bu maaştan zam da yapıldı ama yine de çok düşük.
Benden çok memnun olduklarını kısa zamanda çok iyi iş çıkardığımı, bu nedenle dönem ortası ya da yeni yıl başlangıcında yine bir zam olabileceğini söyledi.Şaşırdım, benden memnun olmalarını dile getirmeleri ve hiç gerek yokken zam sözü vermeleri çok güzel bir gelişme.
Zaten hepsi birarada olmaz bu güzelliklerin, şimdi gözümde zam yok sağlığım gelsin diyorum, sağlık gelince diyeceğim ki zam nerde...
Öyle yada böyle zaman akıp geçiyor işte, halimize şükretmek gerek diyorum ya boşuna demiyorum mesela bir karıncadan bahsedeyim size, daha 9 yaşında, hastacık olmuş:( 2 kez kemoterapi görmüş, koltuk değnekleriyle yürüyebiliyor, tek gözü ağır kemoterapiler yüzünden görmüyor...
Bir diğeri çölyak hastası, hep diyetle yaşamak zorunda, bir diğeri ise duyma engelli...Daha miniminnacıklar, bu yaşta nelerle baş etmek zorundalar,yine de yüzleri güleç,aydınlık,hayat dolu, sevgi dolu...
Onlara bir sarılmak unutturuyor her şeyi, kocaman sarılayım diyorum geçecek diğer tüm sorunlar, yeter k iiçini rahat tut ful, biraz daha dayanmalısın, bak tatile 3 hafta kaldı diyorum:)
Bu arada tatilim 3 hafta sonra başlayacak, artık izne çıkmadan kendimi iyice toparlamak, sorun yaşamamak,doya doya bir tatil geçirmek istiyorum.
Bol bol dinlenip,fotoğraf çekip,hayattaki minik güzelliklerle avutacağım kendimi,
O minik güzelliklerde gizli zaten hayat, ahengini hiç bozmuyor.
Bir iyi bir kötü, bir sağlıklı bir hasta, bir mutlu bir mutsuz, bir düşünceli bir boşvermiş, bir sabırlı Sonsuz bir uyum var, çark dönüyor, biz savruluyoruz, sonra tekrar yerlerimize geçiyoruz başımıza gelecekleri bekliyoruz.
Hep bir koşturmaca hep bir uğraş, hep bir acele.
Kıyıda köşede bir kaç güzelik bulup tadını çıkarıyoruz, şanslılara, gamsızlara bakıp iç çekiyoruz:)
Bir siyah bir beyazız işte,
Biz değerliyiz ama zamanımız bizden değerli,
Oysa uzaktan bakınca görüyoruz ki öylesine akıp gidiyor...