Hayatta her şeyi bekliyoruz...
Sabah evden çıkıyoruz, dolmuş bekliyoruz, gazete bayiinde önümüzdeki insanları bekliyoruz, işe gittiğimizde telefon bekliyoruz, biten çayın yeniden demlenmesini bekliyoruz, toplantı için her şeyimiz hazır ama gelecek olanları bekliyoruz, mesaimiz bitti eve gideceğiz ama yeniden dolmuş kuyruğunda beklemeye koyuluyoruz.
Markete gidiyoruz sıranın bize gelmesini bekliyoruz, dairemize çıkmak için asansörün gelmesini bekliyoruz, uyumayı bekliyoruz ancak yapılacak işler de bizi bekliyor.
Uykuya daldıktan sonra sabah uyanıp işe gitmeyi bekliyor bedenimiz yine ister istemez...
Peki ya ruhumuz neler bekliyor?Ruhumuz ikizini bekliyor, aşkı bekliyor, umudunu kaybettiğinde yeniden bir umut bekliyor, iyimserliği bekliyor, hoşgörüyü...
Artık insanlarda stoklanmayan sabrı bekliyor, iyi niyeti bekliyor, güleryüzü...
Aşık olduktan sonra değer verilmeyi bekliyor, zaman geçtikçe ve ufak detaylar yerini alışkanlıklara bıraktığında her şeyin güzel olacağına dair bir umudun filizlenmesini bekliyor.
İsteklerinin gerçekleşmesini bekliyor, huzuru, dinginliği, çoğu zaman sadeliği..Anlamsızlaşan her şeyin anlam bulmasını bekliyor, insanın kalbiyle de işitebildiğini, görebildiğini, dokunabildiğini herkesin anlamasını bekliyor.
Ektiği tohumların fidana dönüşmesini, emek verdiklerinin büyümesini bekliyor.İnsan, hem bedensel hem de ruhsal beklentilere ayırıyor hayatının büyük bir kısmını.Peki beklediklerimiz geliyor mu?
Beklemeye değiyor mu?
İşte bunun olması için de şans'ı beklememiz gerekiyor...
2 yorum:
Çok severek okuyacağım bir blog keşfettim.. mutluyum..
:)
Sevgiler benden..
çok teşekkürler =)
sevgiler,
Yorum Gönder