Yağmur yağıyor herkese günahları kadar,
Niye bana daha fazla yağıyor her akşam yağmurlar?
Hamurdan, çamurdan küçücük insanlar
Kesin artık ağlamayı, ıslandım yeteri kadar
Bir damla yağmur anlattı seni bana
Bir damla yağmur anlattı... [Anima - Yağmurla Gelen]
Yağmuru çok severim, ama öyle eteğinizi uçuran, saçınızı dağıtan, çamurlara battığınız yağmuru değil.Düzenli, usul usul, kendi halinde, hızlıca yağan yağmuru severim ben.Mis gibi toprak kokusu dolar ciğerlerime, tüm kirlerin pisliklerin aktığını,doğanın arındığını ve doyduğunu düşünürüm.Ağaçlar daha sağlıklı, çimenler daha yeşil, tüm manzara daha berrak olur sanki.
Yağmurda tek başına dolaşmanın keyfi vardır tabii ki ama bir şemsiyenin altında iki kişi olmak gibisi yok :)
Yağmurun serinliği, O'nun sıcaklığıyla birleşir, adeta yüreğinizde buhar oluşur.tüm ıslanmışlığıma üşümüşlüğüme rağmen,tadını çıkarırsınız o güzel anın.
Demem o ki, güzel anları yalnız başına paylaşmanız çok fazla bir şey ifade etmiyor.Yanınızda sevdiğiniz,değer verdiğiniz biri olmadan hiç bir şeyin tadı yok.İsterseniz en güzel sofrayı kurun, o yemek tek başınıza boğazınızdan geçer mi? Yada dünyanın en güzel şehirlerinden birinde tek başınıza yürümek sizi mutlu eder mi?Belki bir kısmımızı eder, hatta bazen tek başımıza olmak en iyi ilaçtır, dinlencedir.Ama paylaşınca her şeyin daha güzel olduğunu düşünüyorum.Belki de benim gibi hayatını tek çocuk olarak geçirmiş ve eksik kardeşlerinin yerine hep bir şeyleri, birilerini koymaya çalışanların zihninde böyle yaşıyordur paylaşmak.
Mutluluk dediğimiz şey uzun süreli değil, bizi mutlu yapan; mutlu olmak için kullandığımız yolda karşılaştırdıklarımızdır. Önemli olan an'ı yaşamak, an'ı paylaşmaktır.
O halde pencerenizden bir bakın şimdi, dışarıda yağmur yağıyor, şemsiyenizi alın ve paylaşmaya çıkın, yağmur damlalarının serinliğiyle kalbinizin sıcaklığı birleşsin, buhar olsun ve uçsun gökyüzüne...yeni yağmur damlaları yaratmaya...
- Ful yaprakları
- Türkiye
- Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com
Yazılarım - Etiketler
affetmek
(1)
ağaç katliamı
(1)
arkadaşlık
(3)
aşk
(11)
ayakkabı
(7)
ben büyüdüm artık
(1)
ben çocukken
(5)
blog
(1)
blog yazarı ful
(16)
çiçek kız
(1)
çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak
(2)
dilekler
(1)
düğün telaşı
(1)
eğlence
(2)
eleştiri yazıları
(12)
evlilik
(11)
facebook
(1)
film yazıları
(1)
gdo
(1)
görgü
(1)
gözlem
(3)
güncel
(1)
gündelik
(63)
gündem
(1)
güneşli yazılar
(24)
haberdar
(5)
Hayata dair
(62)
içim acırken
(24)
kadınlar-erkekler
(3)
karışık kafalar
(1)
kendine güvenmek
(1)
kısa yazılar
(4)
kış
(1)
kitap yazıları
(6)
lunapark
(1)
manşet
(1)
merak ediyorum
(3)
mevlana
(3)
mevsimlerden yaz
(3)
mimler
(7)
moda
(1)
mucize
(1)
Murathan Mungan
(3)
Mustafa Kemal Atatürk
(3)
mutluluk dersleri
(17)
müzik
(1)
müzik yazıları
(13)
nezaket
(1)
nostalji
(1)
ofis bunalımları
(36)
origami
(3)
ödüller
(6)
öneriler
(5)
özel günler
(3)
panik atak
(1)
paylaşımlar
(35)
renkler
(1)
renklerin anlamları
(1)
ropörtajım
(1)
sansür
(1)
sorgularken
(9)
şifreler
(1)
tasarım
(1)
tatil
(3)
temizlik
(1)
tesadüfler
(1)
tiyatro yazıları
(2)
umut
(1)
yağmur
(2)
yeşilçam
(1)
zihniyet
(1)
değer verenler
18 Aralık 2008 Perşembe
"Bir şemsiye ve iki kişiye dair kıssadan hisse"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
EMEĞE SAYGI
Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!
neler yazmışım neler...
- Şubat 2015 (1)
- Aralık 2013 (1)
- Ağustos 2013 (1)
- Aralık 2012 (1)
- Şubat 2012 (2)
- Ocak 2012 (2)
- Kasım 2011 (2)
- Ekim 2011 (8)
- Eylül 2011 (6)
- Ağustos 2011 (6)
- Temmuz 2011 (8)
- Haziran 2011 (10)
- Mayıs 2011 (20)
- Nisan 2011 (13)
- Mart 2011 (5)
- Şubat 2011 (7)
- Ocak 2011 (12)
- Aralık 2010 (16)
- Kasım 2010 (9)
- Ekim 2010 (3)
- Eylül 2010 (6)
- Ağustos 2010 (10)
- Temmuz 2010 (2)
- Haziran 2010 (9)
- Mayıs 2010 (7)
- Nisan 2010 (7)
- Mart 2010 (13)
- Şubat 2010 (11)
- Ocak 2010 (4)
- Aralık 2009 (2)
- Kasım 2009 (5)
- Ekim 2009 (2)
- Eylül 2009 (4)
- Ağustos 2009 (8)
- Temmuz 2009 (2)
- Haziran 2009 (9)
- Mayıs 2009 (15)
- Nisan 2009 (19)
- Mart 2009 (18)
- Şubat 2009 (14)
- Ocak 2009 (23)
- Aralık 2008 (18)
2 yorum:
Yanınızda çok sevdiğiniz biriyle dünyanın en güzel şehrinde yağmurda yürümek kadar güzel bir şey yoktur sanırım, en azından benim için öyle :)
Okurken insanın içini ısıtıyor bu yazın :)
ben de bu yazıyı yazarken okuyanların içini ısıtmak istemiştim=) demek ki amacıma ulaştım, çok mutlu oldum,
sevgiler,
Yorum Gönder