Bu benim eski bir yazım ve yeniden görüntülüyorum, daha fazla kişi okusun diye... Gerçekten de etrafımız tepeden inme yöneticilerle dolu... En ufak bir şey için tırnaklarının ucunu kaldırmaya üşenirler, her işi bize yaptırırlar. Sonra da onlar yaşar, biz sürünürüz... Bir kurumdan teşekkür etmemizi gerektirecek bir olayla karşı karşıya kaldım, sözlüzü tamam da yazılı olanı ben kendi departmanım adına yapabilirim. Kurumu arayıp teşekkür yazılarını yollayacakları mail adresini alarak mail atıp durumu üstün üstü yöneticiye bildirdim. Cevap olarak "mektubun şablonunu falancadan alıp filancadan da yardım alıp mektubu hazırlayıp bize atın, biz hazırını gönderelim işimiz kolaylaşır" dendi... İnanın mektubu hazırlama işi beni yormaz.Zira benim kalemim çok iyidir,ancak yoğunluktan tabiri caizse bi tarafınızdan ter damlarken, siz tırnak törpülüyor konumunda görülüyorsunuz ya, hele bir de filancadan yardım al deniliyor ya, bu yaşa gelmiş yüzlerce kitap okumuş, yazı alanında iyi olan, üniversiteyi dereceyle bitiren bana "yardım alarak yap" deniliyor ya, işte o kısmı bana çok dokundu... Deli gibi iş yaparken bir nefes aldım, durdum, motivasyonum uçtu gitti, eski yazılarımı hatırladım ve dedim ki "kızım..tarih tekekürden ibarettir"...Buyrun yazıya;
--- Hepimizin olduğu gibi benim de, hayatımda nefret ettiğim bir kaç insan tipi vardır.
Bu tiplerin başını çekenlerden birileri de "içi boş ukalalar..."
Özellikle iş yaşantısında sık sık karşımıza çıkan bu tür vak'alar sizin yöneticiniz, amiriniz konumundaysa çıldırmanız içten bile değildir.
Nedir bu tip insanlardaki ortak yönler?
Hadi masaya yatırıp ufak bir davranış çözümlemesi orerasyonu yapalım.
1-Küçük dağları o yaratmış gibi dolaşır : Aslında bildiği hiç bir şey yoktur.
2-Size, her gün yaptığınız halde, yapın diye ısrarla aynı şeyleri söyler : Aslında sizin yaptığınızdan haberi yoktur, takip etmez.
3-Anlattıklarınızı bir kez daha anlatmak zorunda kalırsınız : Sizi dinliyor gibi görünür ama bu görünüş her lafın arasına bir şeyler sokmak içindir, aslında sizi dinlemez.
4-Etrafta bütün gün dolaşır çok iş yapar görünür : Aslında her yere laf yetiştirmekten sizin yaptığınız işin yarısını zor tamamlar.
5-Sürekli olarak yanınıza gelir ve bir şeyleri denetler : Aslında bu denetimler kendini "ben senden üst'üm kavramını" dayatmaya çalışmasının sonucudur. Basit anlamda "Ego tatmini" diye teşhis koyalım.
6-Her gün düzenli olarak yaptığınız ve başarıyla tamamladığınız işler için sizi teşvik etmek için yanınıza geldiğini zannedersiniz : Aslında o sizin odanızda boşuna yandığını düşündüğü ampuller için yanınızdadır. Oysa ki siz o ampül altında çalışmaktasınızdır, bu arada koridordaki tüm ampuller tüm gün boşuna yanmaktadır ancak sizinkiler ona batar.
7-Bulunduğu mevkiiyi kullanarak size olmadık yaptırımlarda bulunur : Aslında oraya en üst yönetime yalakalık yaparak gelmiştir.
8-Ne kadar iyi bir çalışan olursanız olun o mutlaka sizin bir açığınızı bulur ve yüzünüze karşı söyler.Üstelik bunu yaparken hep gülümser ki suratının ortasına patlatamayasınız!
Şunu ekleyebilirim ki bu insanlar kesinlikle bir ömür törpüsü.
Sabrınızı sınamak gibi ulvi bir amaç için bile gönderilmiş olabilirler :)
Hepimizden mümkün olduğu kadar uzak olmaları dileğiyle...
4 yorum:
Sevgılı Ful , o kadar guzel tanımlamıssın kı ıs hayatındakı karakterlerı..
ekleyecek bısey kalmadı bana.. sadece evet aynı dusunuyorum evet aynen boyle dedım okurken.....
tskler.
Her cümle öyle gerçek ki. Analizin öyle doğru ki. Ama uzak olmaları maalesef pek mümkün değil... 3 büyük kurumda çalıştım ve inan bugüne kadar hep bunlarla karşılaştım... Onlar her yerde... Kimseye yalakalık yapmadım, belki de çok açık sözlü olup, doğruları bodoslama söylediğim için bu tip üstler bana pek ilişmezdi...
Sevgili Öykü ve Ayça,
anlaşılabilddiğim için mutluyum:)
bu benim 5.kurumum ve her kurumda bambaşka şeylerle karşılaşıyor insan.Beterin beteri varmış,her yeni şirkette bunu görüyorusunuz )
Budur.:) Uzak durmaları kısmına hemen imzamı atıyorum.:)
Yorum Gönder