Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

4 Mayıs 2009 Pazartesi

"evlilik"

Ben çocukken hayat çok daha kolaydı, bir külah dondurmaya dünyaları değişir, ufacık bir karın ağrısını aşk zanneder, tüm gün salıncakta sallanmak için parka koşar hayatı oyun zannederdim. Herkes güzeldi, herkes güleryüzlü, iyi niyetli:)
Büyüdükçe dünyanın çok daha farklı yönlerini keşfetmeye başladım, 18'e gelince kendimi Avrupa'da zannederek her şeyin istediğim gibi olacağını özgür olacağımı kendi kararlarımı alacağımı düşündüm;ataerkil bir toplumda bunun imkanı varmış gibi..Sonraları gördüm ki bazı savaşlar sonlandırılamıyor, sadece savaştığınla kalıyorsun.Özgürlük için mücadele, iş için mücadele, para kazanmak adına mücadele, ayakta kalmak adına mücadele, sahiplenmek adına mücadele...Bir de bakıyorum ki 20 yaşına gelmişim, zaten sonrasını hatırlamıyorum, ne zaman 27 oldum, nasıl oldu bilemiyorum:)
Baktım ki arkadaşlarımın parmaklarında yüzükler, kucaklarında bebekler, her hafta biri evlenir ya da nişanlanır oldu, doğum tebrikleri ard arda.. Cumartesi eski bir arkadaşımla buluştum, benden bir yaş büyüktür, üniversite arkadaşım.Erkek arkadaşıyla bir senedir beraberler, son 2 ay sürekli evleneceğiz şöyle olur böyle olur, yaza nişan , kışa düğün demeye başlamış, kız da umutlanmış tabii, aileler devreye girmiş, derken adam demiş ki "ya ben 30'uma kadar evlenmeyi düşünmüyorum, motor alacağım onun taksitleri olacak şimdi,bir de tüm arkadaşlarım bekar ben evlenirsem evimize gelemezler görüşemeyiz.. seni boşuna bekletmeyeyim, senin için en doğrusu budur, ayrılalım" demiş...yani kısacası bahane etmiş..arkadaşımı da çok severim, çok zor bir ayrılık yaşamış:(
Şimdi bu duruma bakarak bekarlığımdan kendime ders çıkartmalı en azından askerde olan sevgilimle bu planlarımızın olduğuna dair içime soğuk sular serpmeliyim.Ama arkadaşım adına da üzülmedim değil, erken evlenmek gibi bir isteğim olmadı hiç bir zaman ama çocuk sahibi olmak için artık bir şeyler yapmam gerek diye düşünmeye başladım.Zira son bir yıldır çocuklara olan yoğun ilgim aşırı yoğun bir hal almaya başladı ve vitrinlerde çocuk elbiseleri gördüğümde benim de olsun artık, olacak mı acaba diye gözlerimin dolmasına neden olmaya başladı.Dün arkadaşım dedi ki "ben birini tanıyacağım 2 sene geçecek anlaşarak evlilik kararı ardından evlilik hazırlıkları zaten 31 olurum, sonrasında hemen çocuk yapmamak lazım, biraz evliliğin tadını çıkaralım dersen vakit kalıyor mu?35'inden sonra doğum tehlikeli derler,hadi onu geçtim o yaştan sonra çocuk bakacak enerjin kalır mı?Böyle plan yapmak adetim değil ama düşündükçe ister istemez çok üzülüyorum" dedi.. Haklı gerçekten de bir an düşündüm, askerliğin bizim için
büyük bir engel olduğunu hatırladım ve onun askere gitmemek istemediğini, ertelediğini, sonradan hayatın akışına karşı koyamayışını, her şeyin yoluna girmeye başladığını...
Döndüğünde bu krize rağmen bir iş bulursa ve bir yerlerden başlasa artık planları hayata geçiririz diye düşünüyorum, bu düşünce beni mutlu ediyor.
Bu kararlarda kadınlar ısrarcı olur derler aksine, çoğu kadın babalarının baskısıyla evliliğe yöneliyor, 2 sene oldu hala ne geziyorsunuz nedir niyetli gibilerinden sözlerden, askerden gelsin yüzük takılsın biz senin iyiliğini düşünüyoruzlardan sıkıldım, kulaklarımı tıkıyor ve futbolculaırn meşhur tabiriyle önümüze bakıyorum:)
Önemli olan benim ne istediğim..
Bu konuları bir yana bırakıyor ve gerçeklere dönüyorum, evliliği bir yana bırakalım, çalışanlar için 3 günlük tatilin arkasından zor bir gün olacağa benziyor.
Pazartesi sendromundan uzak bir gün diliyorum herkese...

10 yorum:

Unknown dedi ki...

leziz bir yazı süper tespitler...
çok şey buldum kendimden ilk satırlardan...
yalnız şu şuursuz erkeğe de okurken bir gönderme yaptım ...
senin de gönlündekiler olsun her daim :)

umursamaz dedi ki...

guzel ve mantıklı..eger dogru kısı dıyorsan hıc bısey bahane olamaz. olmamalı..benımde karsıma cıksın hayırlısı ıse o dogru kısı..

Ateş Böceği dedi ki...

Biz seninle aynı yaştayız ve bende bu aralar böylebir çocuk düşkünü oldum anlatamam plan yapmayayım diyorum ama plan yapmadanda olmuyor düşünüyorum şimdi birisiyle çıkmaya başlasam en az 2 yıl geldikmi 30 ee sonra çocuk yapalım desen 2 yılda öyle 32-33 off off geçmi kalırım bilmiyorum ama bir çocuğum olsun çok istiyorum bende ama herşeyim hayırlısı demektende kendimi alamıyorum iyi haftalar güzel yürekli full

Serhat dedi ki...

Çok güzel bir yazı Ful. İnsan sanırım doğası gereği genlerini arkaya bırakmak adına böyle bir psikolojiye bürünüyor. Ben hala askerlik yapmadım ve çocuk planı yapamıyoruz (oh ne ala, aman Ayça duymasın). Hayatı akışına bırakmak en iyisi sanırım. Mutlu haftalar.

Not: Çok ilginçtir pazartesi sendromu yaşamadım, gerçi haftasonu çektiğim fotoğraflarla uğraşıyorum. Pek sendrom yaşatacak bir iş ortamım yok sanırım :)

JAMES WHITE dedi ki...

Ah :D
Bu sabır isteyen bir yol. Kafa karıştırmadan sakin, sakin devam. Fazla da kasılmamak lazım bu arada. Gereksiz yere hasta eder insanı zira herşey olacağına varır ;)

Ful yaprakları dedi ki...

funda'cım,

şuursuz erkekler çoğu insanın hayatında maalesef!

ne kadar da şans gerçekten iyi bir ilişki sahibi olabilmek dimi?

Ful yaprakları dedi ki...

Cadı'm,

İnşallah çıkar karşına en güzel zamanda:)

Ful yaprakları dedi ki...

Ateş böceği'm;

Seninde planın arkadaşımınkine benzedi, insan ister istemez plan yapıyor.
ben hayatımda hiç kuyumcu vitrini bakmadım ya da gelinlik seçmedim.
bakıyorum ki hevesli olanlar erken evlendi, demek ki bizim için doğru zaman yakın inanıyorum!

Ful yaprakları dedi ki...

Sevgili Serhat,

Öyle yoğunum ki fotoğraf gönderemedim sana henüz..

Erken evliliğin çok faydası da var zararı da:)))

çocuk yapmak için doğru zamanlama en iyisi, Ayça'cım ne düşünüyor bilemiyorum tabii:)

Ful yaprakları dedi ki...

Evet Cem,

Sabır ister..
İstediğin zaman olmaz bu işler,
yaş ilerledikçe insan biraz plan yapmaya ilerliyor maalesef:(

bakalım hayat ne gösterecek:))

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!