Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

21 Mayıs 2009 Perşembe

"Şimdi yazabilirim"

Eurovision şarkı yarışması geçtiğmiz günlerde çok konuşuldu, Hadise'nin kostümü,etekli erkek dansçı,ingilizce mi Türkçe şarkı mı derken birde baktık ki herkes bir anda koreograg bir anda stilist kesildi başımıza..Herkesin bir yorumu vardı, durmadan konuştular, yazdılar, çizdiler.
Bloglarda da öncesi ve sonrası epey tartışıldı,bu yüzden bu konuyu sıcağı sıcağına yazmadım.Biraz nefes alalım istedim.
Son bir kaç yıldır Eurovision Şarkı yarışmasını yeniden izlemeye başladım.
Benim amacım sadece farklı ülkelerden ezgiler duymak ve sahne şovlarını izlemek.
Yarışma öncesi çok fazla bilmek istemediğim şeyler vardır, mesela favoriler kimdir, hangi ülkeden kim yarışacak, bahisler kaça kaç veriyor gibi. Çünkü bu önyargıyla bakmama neden olduğu gibi müzikten aldığım keyfi de engeller.
Gerçi diyeceksiniz ki bu yarışma müzikalitesi yüksek bir yarışmamıdır?Bence kesinlikle hayır, %50 belki..kalan %50'i şov ve politika..
Geçtiğimiz yıllarda ilginç kostümler giyenler, hatta adeta soytarılık yapanlar üst sıralarda yer almıştı, hangi ülke hatırlamıyorum ama kadın kılığına giren bir avuç erkek vardı, lay lay lom gibi bir şarkısı vardı ve çok oy toplamıştı, şaşırıp kalmıştım.
Puanlamaya gelince : Kuzey ülkesi komşu kuzey ülkelere, Avrupa kendi komşularınaa, Balkanlar diğer Balkan komşulara,Yunanistan Kıbrıs'a Kıbrıs Yunanistan'a şeklinde bir oylama şekli vardır. Yıllardır sürer gider bu durum ve bu politikaya rağmen 2003 yılında Sertab Erener nasıl birinci olabilmiştir ben hala bunu düşünürüm.
Bu sene Eurovision Moskova'da yapıldı. Sansasyonlardan uzak, soytarıların olmadığı, şov ve şarkının bir arada olduğu gösteriler bütünüydü. Türkiye adına epey hadiseler çıkaran "Hadise" ülkemiz adına yarıştı biliyorsunuz. Her şey olay oldu, Türkçe mi katılmalıydık yok kostümü dansöz kıyafeti gibi dediler..Bu hep böyledir aslında, herkes konuşur, her zaman konuşur, insanları susturamazsınız.Karşılarına ne çıkarırsanız çıkarın kusur bulurlar acımasızca eleştirirler.
Ben kendi adıma eleştirdim tabii, hem olumlu hem de olumsuz olarak..Bir bütün olarak görmeye çalıştım sahne şovunu ve yarışma olduğu için diğer rakip ülkelerle kıyasladım izlerken.
Öncelikle fazla detay göremedik sahnede çünkü yönetmen yemin etmiş gibi uzak çekim yaptı hep,uzak çekimde arka fon kırmızıydı ve kostümlerde kırmızı olunca sahnedekiler adeta kayboldular.Arada ufaktan yakın çekimler yapıldı ama tam anlamıyla ayrıntıları seçemediğimiz bir şovdu.Kadın dansçıların ve Hadise'nin kostümünü sevmedim, Hadise'nin saçları güzel olmuştu sadece.Neden Türkiye denince hep akla dansözler ve fesli adamlar gelir?Neden dansöz kıyafetiyle sahneye çıkılır bilemiyorum, şarkı aşırı bir oryantallik de içemiyordu, bildiğimiz ritimlerdi işte.Daha farklı daha uçuşan hafif, etnik bir kostüm seçilebilirdi.Biz doğu mistikliğini ve etnikliğimizi kırmızı dansöz kıyafetiyle pekiştiremedik bence.
Şarkı başladığında sesin çok yetersiz olduğunu gördüm, arkadaki erkek vokal epey destek oldu ancak önemli olan solistin sesiydi.Yarışma öncesi konserlerde sanki çok yormuşlar ve bir çok eleştiriyle yıpratmışlar gibi geldi bana Hadise'yi. Biz de şimdi eleştiriyoruz ama fark şurada ; yarışma bittikten sonra yapılan eleştiri farklıdır, yarışma öncesi yoğun eleştiri bir şeyleri değiştirmez yalnızca moral ve konsantrasyon bozar.
Sahneye çıktıkları andan erkek dansçının havada taklalar atarak sahneye çıktığı ana kadar bir kopma noktası göremedim, akılda kalıcı bir ritm olduğunun hakkını veriyorum tabii, ama dediğim gibi kıpkırmızılar arasında boğulmuştu sahnedekiler..Erkek dansçıya hayran olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim, zira kostümü, duruşu, sahneye gelişi o durağanlığı sildi, biraz coşkulu ve şaşırtıcı bir hava yakaladı, ancak şarkının o kısmının daha uzun olup o şovla beraber seyirciyi daha çok avucunun içine almasını dilerdim.
Neticede ritmik, kulakta yer edici, ses açısından doyurucu olmayan ancak güzel,özenli ve erkek dansçının şovuyla ilk beşte,kaza olursa en fazla 6.lıkta yer alcağımızı düşündüm.
Rakiplerimeize gelince, komşu komşu puan sistemi sayesinde bir çok iyi ülke de arada kaynadı gitti.Koskoca Patricia Kaas Fransa adına yarıştı mesela, Moldovya oldukça etnik ezgilerle sahneye çıktı, İngiltere senelerdir sonunculuğa yakın yerlerde dans ettiği için bu yıl neredeyse hiç es'i olmayan bir şarkı söyleyen ve sesine vay be dediğimiz bir solistle çıktı sahneye,Ermenistan sanki bizlerden bir ezgi söyledi gibi geldi ve değişik bir sahne şovu vardı,Rusya'nın şarkısını beğenmedim, Bosna Hersek'in şovu ve şarkısı hoşuma gitti ve Sırplardan puan almalarına çok şaşırdım, Yunanistan çok sıradandı kaslı erkek vücudu göstermek her zaman işe yaramıyor bunu görmüş oldular,Azerbaycan 3.oldu ancak şarkısı bana sıradan geldi,Almanya sahnede stiriptiz yaparak Betty Boop'u sahneye çıkardı ancak bana solistin sesi olmadığından şova yönelmişler gibi geldi,Norveç 4 yaşından beri keman çalıp beste yapan henüz çocuk diyebileceğimiz bir delikanlıyla sahneye çıktı, adeta bir masal(zaten şarkının peri masalıydı)ezgisi taşıyordu, ilk ezgi harikaydı ancak sonrasında şarkıya geçişlerde hafif kopukluklar vardı bence, ritm birden düşüyordu ama yine de sahne şovlarını ve ezgilerini beğendim,sade ama eğlenceli bir şarkıydı,bu derece alır dedim.Yarışma öncesi favoriymiş zaten, ama ben dediğim gibi favorileri bilmek istemem ki nötr değerlendirebileyim.Norveç'li sempatik çocuk açık ara önde 1.lik koltuğuna oturdu.Hadiseyle ülkemiz 4.oldu.
Yalnız daha iyi sonuçlar için komşu komşu puan sistemini kaldırmaları gerekiyor, bu yüzden Kuzey ülkelerinden hiç puan alamadık.
Yine de her şye rağmen iyi bir sonuç bu tabii ki, umarım gelecek sene daha da iyi bir yarışma izleriz.
Herkese bol melodili, güzel bir gün diliyorum.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

katılıyorum fulcum sana.hatta ben buna komsuluk yarısması dıyorum.sevgılerımle...guzel elestırmıssın yada yazmıssın gene :)

beenmaya dedi ki...

bizde kardeşimle yarışma öncesi geçmiş senelerde bizi temsil eden sanatçıları izledik. sertab'ın performansına bir kez daha hayran olduktan sonra, kenan doğulu'nun da düşündüğümüzden çok daha iyi olduğuna karar verip ve de yıllar önce bize türkçe bir şarkıyla 3.lük getiren şebnem paker'in adının neden hiç anılmadığına şaşırdık mesela...

ve bir de hadise sahneye çıktığı an hiç ama hiç şaşırmadığımızı hatta heyecan dahi duymadığımızı fark ettik. çünkü biz o şarkıya çoktan doymuştuk her yerde her şekilde dinlemekten...

öykü dedi ki...

Ben yarısmayı ızlemedım
ama senden okudugum krtıklerle:)
ızlemıs kadar oldum
tskler sevgılı Ful

İDEA dedi ki...

FULLLLL;
Hay yaşa sen.İzleyememiştim.şimdi yazını okuduktan sonra izlemiş kadar oldum.Teşekkürederim :)

Ayca Karaoglan dedi ki...

sanırım başından beri bu yarışma politik kararlarla belirlendi :)) avrupa bizi fesli dansöz kıyafetli sandı, biz de onlara nedense hep istediklerini veriyoruz :) öpüyorum çok çok

meltem dedi ki...

fulcüüm katılıyorum sana kesinlikle
bence en kötüsü de üzerine yüklenen baskıdan dolayı sanırım hadisenin yarışma sırasında ki heyecanı ve heyecanının etkilediği performansıydı normaldekinden çok daha kötüydü sesi ve söyleyişi maalesef:(

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!