içindeki bir parlayıp bir sönen güneşe teslim olmak istiyor sonsuza dek,
bir yandan da müzik blogu için şiddetli çalışmalar içinde,
bu sefer müzisyen arkadaşlarını da katmayı planlıyor içine,
hatta kasarsa, epeyce iyi müzisyenlerin bir kaç menajeri eski arkadaşı olduğundan onlarla da ropörtaj koparabilir mi diye düşünüyor ileride..
arada ilginç ropörtajlar da olmalı diyor,
konser haberleri de..
ama öyle hemen olmaz,
birikmeli yazılar,izleyiciler,
şimdilik fotoğraf toparlıyor,özgeçmiş biyografi albüm kapakları uçuşuyor etrafta,
babasının arşivine dalıp eski plaklarını karıştırıyor,
zero'ya gidip orayı da karıştırıyor,
hayran hayran benim de böyle bir dükkanım olsa,
orada nefes alsam keşke diyor,
keşkelere küfür ediyor,
yepyeni müzikler keşfediyor,
albümlerin arasında kendini arıyor,
her şeye ağlamak istiyor,
kendini buna mı teslim etmek istiyor,
sevdiği ve onu terk etmeyen yeganelerden olmasın bu müzik denilen şey..
ful, aslında dağıttığı kafasını toparlamaya çalışıyor,
ya da çok topludur kafası onu dağıtması gerekiyor,
fizana gitmek ve çıkmaz ayın son çarşambasına kadar içerek dans etmek istiyor,
kendini kaybetme isteği de olabilir bu,
insanlardan çok sıkılması ana neden,
iş yerinde nefret ediyor bu da ikinci neden olabilir mi?
başının tepesinde saçma sapan bir sıkıntı ve yanma var,
biliyor ki panikten..
ama ilaçları sevmiyor,
enerjiye daha sık gitmeli..
bunu da biliyor ki herşey beyninin içinde,
böyle durumlarda bir gün lay lay lom,bir gün kahretsin diyor.
belirsizlikten nefret ettikçe gelip çöküveriyor yanına,
imdat dese kimse onu duyar mı?
şu güneş bi çıksa artık,çıplak ayak çimlerde koştursak,
iç huzuruna erişsek bu ahmakları bir kenara atıp diyor,
yanına yanaşanları itip
bırakıp
koşmak koşmak istiyor ful.....
11 yorum:
Güzel bir yazı. Güzel bir nlatım. Ful bütün aeğırlıklarını üstünden atmak istiyor. Hak ve adil bir hyat içinde mutlu yaşamak istiyor. Sevmek ve sevilmek istiyor. Eşrefi mahlukattan bir insan gibi yaşamak istiyor hayatı. Hayatın bir anlamı olmalı diyor. Sevginin, saygının, şefktin anlayışın, hoşgörünün tılşımında buluşmak istiyor Ful..
evet evet ben de istiyor bunların hepsini:)
istersen arkadaşım durul gence'nin asistanı, istediğin zaman bir röportaj ayarlayabilir. sorularını yollarsın hallederiz.
postların içimi açıyor, daha sık yaz he mi ful;)
Profösör,
içimden gelenleri virgülüne dokunmadan aktarım,
beğenmenize sevindim =)
ottodiepilotto,
süpersin teşekkür ederim =)))))
daha zamanı var ama,
önce blogun açılması lazım,
açıldı da henüz duyurmadım,
yazıları yazayım,
biraz biriksin,
şöyle epey bi izleyicim olsun =)
teşekkür ederim,
takip etmene ve içini açtığıma pek bi sevindim,
=)
o kadar aynı durumdayız ki..sen yaz okuyım iyisen iyi olucakmışım ben de gibi..güzel günler bizi bekler, eyvallah dersek geçer gider diyolar ya.. öyledir belki..biraz daha beklemek lazım belki..belki..
5 günde 4 kere spora gittim, duygudurumu hemen değişti. Benden sölemesi Ful.
Sayın Full Yaprakları,
Full Yapraklarına eziyet etmeyin adı üstünde "yaprak" ki o "yapraklar", baharı, hazanı hatırlattığı kadar sevgiyide hatırlatır. Çocukluğumuzda elimize aldığımız gonca çiçeğinin yaprağını kopararak "seviyor", "sevmiyor" diyerek heyecanlarımıza sebep olurdu.
Full yapraklarına dokunmayın o bir çiçek olduğu gibi neticede candır.
Biz Full Yapraklarını seviyoruz sevmeye de devam edeceğiz.
Seni seviyoruz FULL YAPRAKLARI
Sevgi ve saygılarımızla
adsız,
dilerim düzelir her şey:)
DecisionS ,ben de spora başlamayı planlıyorum :)
haykırış,
çok teşekkür ederim güzel düşüncelerinize:)
yalnız olmadığımı bilmek çok güzel,
sevgiler, saygılar :))
Yıllar önce hiç sevmediğim bir ofiste, hiç hoşlanmadığım bir ortamda çalıştığım günlerde; kaçmak isterdim her gün defalarca.
İş bittiği anda çıkıp gördüğüm ilk çingeneden bir buket çiçek almak iyi gelirdi bana. Tazelenir, temizlenirdim sanki.
İçmek de iyi fikir ama :))
Müzik... Keyif verdi bana projeyi okumak, tez zamanda hayata geçtiğini görürüz umarım,
Sevgiler
Yorum Gönder