kadın:
Bugün üç yıl bitti. onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutluyum.
Tanrım, onu ne kadar seviyorum!Mükemmel bir erkek, cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen...Bugün cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin,en sevdiği yemek olan pastırmalı kurufasulye ile pilav yapıyorum..pişti, demleniyor..banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız.
-Bir saat sonra-
Eve geldi sonunda. beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki. aman tanrım, yoksa?
Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı,arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında bir şeyler geveledi,yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna çekilmiş.
Herhalde ötekini düşünüyor....Benden genç mi acaba? İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın? Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin var?" diye sordum.
Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. "yok birşeyim" diye geçiştirdi.
O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile. Belki de kilo alıyorum,çok mu vır vır yapıyorum?
Elini tuttum. elimi okşadı, ama eller hissiz, parmak uçları soğuk...platese başlasam? çocuk istesem? yalan, yalan, yalan. kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...bittti...bitti.
Tanrım! ölmek istiyorum. kendimi son kez onun kollarına attım. ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
erkek:
öfff be, cimbomdan haybeye 2 gol yedik.. ama, kurufasülye güzeldi.
---
Bugün üç yıl bitti. onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutluyum.
Tanrım, onu ne kadar seviyorum!Mükemmel bir erkek, cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen...Bugün cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin,en sevdiği yemek olan pastırmalı kurufasulye ile pilav yapıyorum..pişti, demleniyor..banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız.
-Bir saat sonra-
Eve geldi sonunda. beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki. aman tanrım, yoksa?
Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı,arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında bir şeyler geveledi,yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna çekilmiş.
Herhalde ötekini düşünüyor....Benden genç mi acaba? İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın? Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin var?" diye sordum.
Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. "yok birşeyim" diye geçiştirdi.
O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile. Belki de kilo alıyorum,çok mu vır vır yapıyorum?
Elini tuttum. elimi okşadı, ama eller hissiz, parmak uçları soğuk...platese başlasam? çocuk istesem? yalan, yalan, yalan. kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...bittti...bitti.
Tanrım! ölmek istiyorum. kendimi son kez onun kollarına attım. ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
erkek:
öfff be, cimbomdan haybeye 2 gol yedik.. ama, kurufasülye güzeldi.
---
Bu kısa anektod ikili ilişkilerimizin bir aynası aslında,malum erkekler Mars'tan,kadınlar Venüs'ten!
İki bambaşka varlık...
Birbirimizi tamamlıyoruz sözde, ama özde aslında ne kadar da farklıyız...
Biz detay delisi,erkekler ise alabildiğine basit..(bkz.eklenen fotoğraf!)ben basit olmayı ve sorgulamamayı ve hayata onlar gibi en az %50 bencillikle bakabilmeyi öyle isterdim ki..
Biz detay delisi,erkekler ise alabildiğine basit..(bkz.eklenen fotoğraf!)ben basit olmayı ve sorgulamamayı ve hayata onlar gibi en az %50 bencillikle bakabilmeyi öyle isterdim ki..
Fazla kafa yormadan akışına bırakabilmeyi..
Birinden hoşlanan yakın bir kız arkadaşım var, karşılık görüyor ancak henüz işi resmi anlamda bir beraberliğe dökmeden arkadaşça birbirlerini tanıma durumunda ilerliyorlar.
Birlikte zaman geçiriyorlar,erkek bunu arıyor, mesaj atıyor, minik iltifatlarla gönlünü yapmaya çalışıyor, buraya kadar her şey güzel gidiyor. Yalnız kız arkadaşım iki gün önce bir konuda bir problem yaşıyor,morali bozuk,keyifsiz..beni aradığı gibi onu da arayıp biraz anlatmak istiyor ama erkek telefonu açmıyor,iş yerinde ve oldukça yoğun çalışıyor.
"Buraya kadar da bir sorun yok nedir seni üzen" diyorum arkadaşıma,
Sonrasında aradan abartısız 6-7 saat geçiyor,erkekten hala ses yok, kız arıyor ve öğreniyor ki iş arkadaşlarıyla yemekte, dışarıda,erkek ne zaman kendini uygun hissederse o zaman arayacak arkadaşımı.
Bu durumda aslında gayet de haklı olarak kendini önemsiz hissediyor, ben de bunun çok da iyi bir durum olmadığını düşünüyorum.
Sonra gece oluyor ses yok, arkadaşım sabah telefonunda bir mesaj görüyor, "dün kötü bir gündü canım cicim vs..kusura bakma yarın arayacağım seni."
Şimdi ben kendimi erkeğin yerine koyup empati kurmaya çalışırsam; cebimizde ne var?
Kötü bir gün, bozuk bir moral ve doğla olarak canım bir şey yapmak istemiyor!
Şimdi...eğer kadın olsam paylaşacak birilerini ararım, erkek olsam sanırım topluca yemeğe çıkarım,yakın dostumu alır içerim ya da içime atarım,akışına bırakırım.
Yine karşımda hoşlandığım insan bana moralinin bozuk olduğunu söylüyor, o zaman ne yaparım? bu durumda kadın da olsam erkek de bakış açısı pek fark etmez, ne yapar ne eder bir vakit yaratır, 2 dakika da olsa arar,sesini duyar, gönlünü alıp sorunu öğrenmeye çalışırım, çünkü onu önemser ve merak ederim,benim de moralim bozuk deyip kendime dalıp onu aramamazlık etmem bu bencillik olur,hele bunu sık tekrarlarsam bir şeyleri de tehlikeye atmış olurum.
Arkadaşıma moralini bozacak bir şey olmadığını, henüz daha çok erken olduğunu,tanıma ve hataları görme aşamasında bunu yaşamasının çok iyi olduğunu anlatmaya çalıştım.
Bunlar ilişkinin içinde çok daha zor ve bazen görmezden gelinen ve aylar sonra patlak veren hadiseler..bu nedenle erken teşhis pek önemli bence ve içimden geçen de bu durumu karşılıklı konuşarak aşacakları..
Sonra kendimi düşündüm, ne kadar benzer şeyler yaşadığımı, ama bu durumun ilişkinin içindeyken olduğunu ve ilgisizliğin ilişkiyi bitirme sebebi olduğunu...
Netice, erkek ben böyleyim derse arkadaşımın mutsuz bir ilişkiye girmesi onun adına pek iyi olmaz heralde.
Yine de ben ikisinin arasına girmeden sadece dinleyerek ve minik tavsiyelerde bulunarak mevkimi koruyorum,karar onlarındır, umarım sağlam bir temel atarlar ve bu küçük sorunlar tuz biber olur sadece.
Fakat şu bir gerçek ki hem kendi adıma hem de etrafımdaki insanlar adına rahatlıkla söyleyebilirim, bir ilişkiyi kurmak ve sağlam bir şekilde taşımak hayattaki çoğu meşgaleden çok daha zor ve zahmetli bir şeymiş.
Bu koskoca evrenin en büyük sorunu "aşk"ve "birbirini yanlış anlamak-iletişim kopukluğu" imiş!
Kabul ediyorum kadınlar ve erkekler birbirlerinden hem fiziksel hem de ruhsal açıdan çok farklı,karmakarışık varlıklar.
Kadınların detaycılığı,romantizmi,kurgulaması,sorgulaması erkekte neredeyse yok denilecek kadar az ama iki tarafında anlayışlı olup bu farklılıkları elinden geldiğince kapatabilmesi gerek diye düşünüyorum.
11 yorum:
dobra , açıksözlü hatunlara bayılıyorum,
güleryüzlü, sakin, işveli ama eli sopalı hatunlara bayılıyorum,
yeşil mor eşarp takan kemik gözlük kullanan hatunlara bayılıyorum,
en önemlisi zeki hatunlara bayılıyorum
uykusuz,
hem güleryüzlü hem sakin olup hem de eli sopalı nasıl oluyor ya :)
Süppperdiii...
Şu maalesef bir gerçek ki erkekler ve biz kadınların hayata herşeye bakışımız farklı...
ne onlarla ne onlarsız:))
aynen aşk gibi:)
sanırım en güzeli; herkesi olduğu gibi kabul ederek, ortada buluşmayı bilmek...
düzelir diye beklemek ne derece doğru tartışılır. karşı tarafa hak vermeye çalışmak bir süre sonra gemileri yakma sebebi oluyor. kendimden biliyorum.
belki ufak gibi görünen telefon olayları bana göre umursamazlıktır. seni umursamayanı bir süre sonra sen de umursamamaya başlıyorsun...
e işte bulmak hiç kolay diil Ful :) ama söz bu sefer bulursam sıkıs sıkı tutucam paçasından
ruhum,
olduğu gibi kabullenmek, karşılıklı hoşgörü budur işte:)
stuven,
ben kendi adıma bekleme taraftarı değilim, arkadaşıma da onu söyledim, ama onun şansı henüz flört evresindeler ve bu evre onu çok daha az yıpratacaktır. karşı taraf onu bu şekilde algılarsa, davranışlarını belki ona göre düzeltir diye düşünüyorum.
uykusuz,
off işin zor senin! :D
meşakkatli işler bunlar :)
,funda'cım,
sorma :))
dogru söze nedenir ki, ıkı ınsanın aynı anda, aynı duyguları hissetmesi bukadar kolay degılken, neden bu duyguları hıssedınce carcur edıyoruz anlamıyorum!!!
guzel yazmıssın yıne fulcum tesekkurederım:)
Yorum Gönder