Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

6 Aralık 2010 Pazartesi

"blog yazmaya tamam mı-devam mı?"


Ailem...
Benim güzel ailem...
Bugüne dek her sevincimi, acımı, mutluluğumu, hastalığımı, kaprisimi, iyiliğimi çeken, bana karşılıksız sevgi veren canım ailem.
Karışık günler yaşıyordum ve akabinde verdiğim kararla bunu bir nebze olsun atlatabilmenin de ferahlığını taşıyorum bu aralar.
Ailemle geçirdiğim uzun yılların ardından kendi ailemi kurabilmek için adımları attığımız bir dönemdeyim...

Ful yaprakları, 2008 yılının Aralık ayında bir serüvene başladı, o zamanlar ürkekti, memnun olmadığı durumlar saklıyordu içinde, kendini tanıyamamıştı henüz.
(Tanımayanlar için söyleyebilirim ki ilk yazılarımı okuduğunuzda bunu hissedebiliyorsunuz, çok basit bir şekilde anlaşılıyor hem de.)
Sonrasında biyo enerjiyi keşfetti, meditasyona ek olarak biyo enerjiyle daha da derinlere indi, kendini keşfetti, sırlarını, sınırlarını, hayata bakışını, ne istediğini, nasıl yaşadığını, kadınlığını,etrafındaki dostlarını, ailesini, ilişkilerini...Her şeyi masaya yatırdı bir bir, evirdi çevirdi, düşündü, taşındı ve daha iyiye doğru gitmeye başladı her şey.

Çok acı ayrılıklar yaşadı, tam evleneceğim derken uzunca süren bir ilişkiyi bıraktı ardında, ne istediğine dair keskin kararlar verdi, adeta hayatını değiştirdi, bazen yanlış limanlara saptı, evet hata her an yapılırdı, üzerinde fazla durmamaya çalışarak akışa bıraktı kendini.
İşinde sorunlar yaşadı, halen yaşasa da bakış açısını değiştirerek çoğundan sıyrıldı.

O günden bugüne 2 yaş daha aldı, yeniden doğdu, gözleri yüreğinin penceresinden bakıyor artık hayata ve yüreğinin içi dopdolu.

Hayatının felsefesini belirledi, amacını belirledi, yanında yürüyecek kişiyi belirledi.

Demem o ki, artık ayakları yere sapasağlam basan bir kadınım ben, hiç aklıma gelmezdi bunları yazacağım,

Yepyeni bir hayata doğru bir adım atacağım,

Buraya üzüntümü, hastalığımı, mutluluğumu, öfkemi,hayal kırıklığımı yazdım ben 2 sene boyunca...

Hiç kimseler bilmedi kim olduğumu, nerede ne yaptığımı,gizledim kendimi.

Mutluluğu yaymak için öğütler vermeye çalıştım, yanımda olduğunuzu bilmek bana güç verdi, inanç verdi.

Dilerim her şey daha da güzel olur ve biliyorum her şey daha da güzel olacak.

Belki de bu blog bir zaman sonra kendini kapatır ve daha sonra yepyeni bir isimle başka bir yerde yeniden kendini anlatır.

Karar veremedim yazmaya, kendimi tekrar etmek olmadı hiç amacım.

Belki de size sormalı.

Tamam mı, yoksa devam mı?


23 yorum:

nehircce dedi ki...

Kapatma tabii ki,önce kendin için devam et...sevgiler.

Ful yaprakları dedi ki...

nehircce,

:))

sevgiler,

Adsız dedi ki...

tabikide devam :) yazında o kadar güzel bahsetmişsinki devam demeden edemedim..

Ateş Böceği dedi ki...

Kalbin ne diyorsa ,yüreğinin gözüyle bakıyorsun ya artık hayata ..Ben seni hep o çizgi film kahramanlarına benzetiyorum renkli canlı ve sıcacık dilerim he ne yaparsan sana dönüşü mutlulukla olur ve ayrıca ..

Bloğu kapasanda açsanda biz hep buralardayız ..

ve son olarak demeden edemicem kapatmamalısın ,belki yenileye bilirsin belki başka sayfa açabilirsin ama yazmayı bırakmamalısın ..

öperim

Üfürükten Prenses dedi ki...

Tam yazman gereken dönem bence..
Herşey yoluna girmiş,tabii ki devam :)

Adsız dedi ki...

devam et canım.

nymphea dedi ki...

Bence devam:) okuyup gülersin belki ilerde senin bu hale gelmeni sağlayan kıza:)

Yazmak Keyiftir dedi ki...

Sevgili Ful Yaprakları !
Ben hiç yorum bırakmadım bugüne değin ama Reader dan sürekli okudum.
Blog kapatarak bir şeyler kapatılıp bir şeyler açılmıyor. Blog bir bir anlamda geçmişin ve evrimin. Sana kendini anlatan bir tür sihirli ayna ve oaynaya bırakılmış sana dair izler. Blog kapatmakta fotoğraf ya da mektup yazmak gibi bir şey. Şimdi değil çok sonra farkına varıyor insan kendinden bir parçayı yok etmeye kalktığını. Sen sen yapanları yok etmek.
Bundan 30 yıl önce boşandığım eşime askerden 1500 ün üzerinde mektup yazmıştım. İçlerinde 20, 30 sayfa olanlar vardı. Bir gün çöp kutusunda yaktım hepsini. Yıllar sonra nasıl içim acıdı, beni ben kılan bir sürü şeyi yakmıştım..
Doğru senin yüreğinde.
Sevgiyle...

FFatiHH dedi ki...

devam.

Adsız dedi ki...

devam derim nacizane.

Zeynep'in Evi dedi ki...

biliyormusun insanın içinden ne olur bırakma demek geliyor, belki senin için bişiy de ifade etmeyecek ama bence bırakmamalısın..belki biraz kafanı dinle ama yaz muhakkak!

öykü dedi ki...

Ful
bız burada cok uzun soluklu bır suredır

hayatı paylastık
benım de boyle aynen senın gıbı
hıssettıgım donemlerım oldu hala da oyleyım
bı ayagım kapıda
yıne de senden rıcam
sakın kapama

orda aralık bı kapı olsun
ıcınden gelırse ıkı satır karalarsın
yazıların ısıgın
ısıgın dısarı sızınca hemen evdesın dıye kapında olacagız

lutfen gıtme
sevgılerımle

Sazan dedi ki...

Deli olma, tabii ki de devam :)

Ben de geçenlerde dellendim ama Nehircce haklı, kendimiz için yahu, öperimmm...

UykusuZ dedi ki...

de demek tamam mı devam mı? yeni bir hayata başlıyorsun diye herşeyi resetlemek neden?
sen bir bireysin bir hayatın var, alışkanlıkların hobilerin, ve burası da sana özel , kapatmıcaksın, zaten buraya ihtiyacın olacak ;)

parka dedi ki...

Sevgili Kardeşim

Bazı şeyler hiç değişmiyor. Mesela duyguları değiştiremezsin. Mesela söylemek istediklerini yada asıl düşüncelerini. Bir şey var ki, o olmadan hissettiğin eksiklik yaşamın boyunca yanında olup, varlığını sorgulaman gerektiğini söyler sana. Bunu yapmaya devam etmeli ve kendini tamamlamalısın.

Yazıyor olmak bir anlamda bu son söylediklerimin şekle dönüşmüş biçimidir. Bizler kendimizi ifade ederken belki farkındalıktan uzak, benzer sınırları da zorluyor olabiliriz. İşte sırf bu nedenle dahi olsa yanımızda varlığını olanca ağırlığı ile hissettiğimiz o sıra dışı yalnızlık duygusunu donatmak ve ona hayattan yeni şeyler katmak zorundayız. Bu hepimiz için geçerli.

Bu anlamda, neleri yazdığımız değil, kime yazdığımız önemli. Yani benim güzel kardeşim, başladığın işi bitirmelisin diye bir deyimin saçmalığına inanmıyorum. Son nefesine kadar devam etmeli insan. Yazmakta da bu böyle, aşkta da, kavgalarda da. Sadakat kendimize karşı olduğu sürece ve biz bunu bildikçe bazı şeyler hiç değişmeyecek.

Abini dinle ve yazmayı en önemlisi kendin için bunu yapmayı asla bırakma. Bu arada sana yürekten mutluluklar diliyorum canım kardeşim.

Abin Ahmet

beenmaya dedi ki...

biz ne desek boş aslında çünkü yüreğinden gelmedikçe zorlamayla yazamazsın da buraya. zamanı gelmişse gitmenin gitmek de gerek...

sonuçta sana kalmış ama kararın ne olursa olsun biz her daim yanındayız!

keLemek dedi ki...

gitme gitme gitme (:

ilk yorum için oldukça ısrarcı değil mi..

TUĞBA'NIN DÜNYASI dedi ki...

kendini tekrar etmedin ki sen hiç..etseydin de her tekrarında yeni şeyler bulurduk biz..çünkü sen öylesin.devamlı yenilenen kendini yenileyen farkında olmasan da..bence devam et..devam etmelisin çünkü yazmaya..kelimelerini seviyoruz biz çok..

Ayca Karaoglan dedi ki...

Tamam uzun aralar verebiliyoruz. Her gün aynı şeyi yazmamak için, yazmayabiliyoruz. Ama hoooop nereye :)) Yok öyle kaçıp gitmek :P Bir iki satırda olsa kendin için, bizim için yazmaya devam et. Öpüyorum :)

Adsız dedi ki...

ben seni 2 senedir takip ediyorum (: evet hiç yorum yapmadım ama senin yazıların beni çok mutlu ediyor her sabah ilk işim bloguna bakmak oluyor lütfen kendini düşünmüyorsan beni düşün (: ve ... DEVAM..

"fethetmek savaşsa elde etmek zaferdir."

Ful yaprakları dedi ki...

SEVGİLİ,

simeranyam,
ateş böceği,
üfürükten prenses,
dolunay,
nymphea,
aliikizkaya,
kısaca FD,
rectoa,
zeynep,
öykü,
sıradan bir sazan,
uykusuz,
kara kalem,
beenmaya,
tuğba'nın dünyası,
kelebek,
Ayça,
adsız,

NE DESEM BİLEMİYORUM Kİ,
TEŞEKKÜR EDERİM VARLIĞINIZ İÇİN,
KAPRİSLİYİM BEN BU GÜNLERDE DEĞİL Mİ?
FAZLASIYLA HEM DE...
YOK YOK ÇOK DÜŞÜNDÜM, YAZMAYI BIRAK MAK DA NE DEMEK.
DEVAM HERŞEYE.
BİR KISA ARA, BİR KARIŞIKLIK, BİR BULANTI DÖNEMİ BU..
SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM.

SEVGİLERİMLE,

FUL.

Asortik Krep dedi ki...

Laf aramızda hayat yeni başlıyor,esas şimdi gerçekten yazacaksın :)

Ful yaprakları dedi ki...

asortik krep,

sanırım haklısın :))

2.bir hayat benim için,klişe ama beyaz bir sayfa gibi!

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!