- Ful yaprakları
- Türkiye
- Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com
Yazılarım - Etiketler
affetmek
(1)
ağaç katliamı
(1)
arkadaşlık
(3)
aşk
(11)
ayakkabı
(7)
ben büyüdüm artık
(1)
ben çocukken
(5)
blog
(1)
blog yazarı ful
(16)
çiçek kız
(1)
çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak
(2)
dilekler
(1)
düğün telaşı
(1)
eğlence
(2)
eleştiri yazıları
(12)
evlilik
(11)
facebook
(1)
film yazıları
(1)
gdo
(1)
görgü
(1)
gözlem
(3)
güncel
(1)
gündelik
(63)
gündem
(1)
güneşli yazılar
(24)
haberdar
(5)
Hayata dair
(62)
içim acırken
(24)
kadınlar-erkekler
(3)
karışık kafalar
(1)
kendine güvenmek
(1)
kısa yazılar
(4)
kış
(1)
kitap yazıları
(6)
lunapark
(1)
manşet
(1)
merak ediyorum
(3)
mevlana
(3)
mevsimlerden yaz
(3)
mimler
(7)
moda
(1)
mucize
(1)
Murathan Mungan
(3)
Mustafa Kemal Atatürk
(3)
mutluluk dersleri
(17)
müzik
(1)
müzik yazıları
(13)
nezaket
(1)
nostalji
(1)
ofis bunalımları
(36)
origami
(3)
ödüller
(6)
öneriler
(5)
özel günler
(3)
panik atak
(1)
paylaşımlar
(35)
renkler
(1)
renklerin anlamları
(1)
ropörtajım
(1)
sansür
(1)
sorgularken
(9)
şifreler
(1)
tasarım
(1)
tatil
(3)
temizlik
(1)
tesadüfler
(1)
tiyatro yazıları
(2)
umut
(1)
yağmur
(2)
yeşilçam
(1)
zihniyet
(1)
değer verenler
7 Nisan 2011 Perşembe
"Küçük Mutluluk Dersleri Vol.10"
Günlerden sonra bugün İstanbul’da güneşli bir hava var, insanın ruh halini değiştirmeye yetiyor güneşin ışıkları...
Peki siz mutlu musunuz?
Güneş de açsa, yağmur da yağsa fark etmiyor mu sizin için?
Sabah şöyle bir konuşma geçti biriyle aramıza,
Ful – “Ne güzel, güneşli bir gün,bugün daha kolay uyandım, kendimi daha enerjik hissediyorum. Güneş içimi açıyor.”
Herhangi biri – “Ama yarın yağmur yağacak diyorlar, çok soğuklar geliyormuş yarından itibaren...”
Ful – “.......”
Şimdi “Mutluluk dersleri”ni düzenli okuyanlar, noktalı yerdeki duyguyu ve düşünceyi doldurun bakalım.
Bu çok basit bir sınav da olabilir aslında:)
Normalde iki seçeneğimiz var zaten, olumlu düşünceyle yaşamaya kendini alıştırmaya başlayanlar için sorunun cevabı daha başından belli ama önemli olan olumlu cevabı,üzerinde çok düşünerek değil artık bir alışkanlık haline getirerek verebilmek. Yani demem o ki, bakış açınız olumluysa zaten cevabınızı düşünmeden olumlu verirsiniz.
Nasıl bakarsak öyle görüyoruz, bunu sakın unutmayın.
Gerçek dediğimiz şey bize kalmış, nasıl programlarsanız kendinizi öyle bakıyorsunuz hayata ve olaylara.
Şimdi geri sarıyoruz ve soruyu cevaplıyoruz, iki seçeneğimiz vardı.
1. Ful – “Aaa gerçekten mi..demek yarın yağmur yağacakmış, dün de yağmurluydu zaten...ama hep böyle oluyor, bu şehrin havası değişti..yarın da işim vardı tüh..desenize ben mahvoldum..zaten ben de şans yoktur..”
Olumsuz bir durum varsa ortada, mutlaka karşıdaki kişi de körükler olayı. Böylece karşılıklı olumsuz bir konuşma geçer aranızda ve bir de bakarsınız düşünceniz şu olmuş: Yarın hava bozuyor...
Oysaki yarını düşünen siz buna o kadar konsatre olursunuz ki bugünü ve bugünün güneşini bile göremezsiniz.
Diğer seçenek de burada;
2. Ful – “Yarına kadar daha tam 24 saat var, ve ben yarın hayatta olacağımı bile bilmiyorum ki, bugün güneşliyse bugünün tadını çıkarırım,yarını düşünerek bugünü zehir etmemeliyim kendime.Madem yarın yağmurluymuş yine, öğlen yemeğinden sonra güneşin altında parkta oturayım biraz, ya da 5 dakika da olsa yürüyüş yapayım, tadı çıksın..”
İşin özü, olumluyum, anı yaşıyorum ve bu bana mutluluk veriyor.
Sizin cevabınız hangisiydi bilemiyorum ama doğruysa hanenize en temizinden 10 puan yazabilirsiniz!
Doğru olanı size bırakıyorum,..Olumsuz bakıyorsanız 1.seçenek sizin doğrunuzdur ama olumlu bakmayı seçiyorsanız tabii ki 2.seçenekteki umutlu insansınız siz.
Doğru yada yanlış fazla önemsemeyin,bakışınız doğru değilse de üzülmeyin.
Nasılsa hayat size en kısa zamanda bir “kurtarma sınavı” sunacaktır ...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
EMEĞE SAYGI
Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!
neler yazmışım neler...
- Şubat 2015 (1)
- Aralık 2013 (1)
- Ağustos 2013 (1)
- Aralık 2012 (1)
- Şubat 2012 (2)
- Ocak 2012 (2)
- Kasım 2011 (2)
- Ekim 2011 (8)
- Eylül 2011 (6)
- Ağustos 2011 (6)
- Temmuz 2011 (8)
- Haziran 2011 (10)
- Mayıs 2011 (20)
- Nisan 2011 (13)
- Mart 2011 (5)
- Şubat 2011 (7)
- Ocak 2011 (12)
- Aralık 2010 (16)
- Kasım 2010 (9)
- Ekim 2010 (3)
- Eylül 2010 (6)
- Ağustos 2010 (10)
- Temmuz 2010 (2)
- Haziran 2010 (9)
- Mayıs 2010 (7)
- Nisan 2010 (7)
- Mart 2010 (13)
- Şubat 2010 (11)
- Ocak 2010 (4)
- Aralık 2009 (2)
- Kasım 2009 (5)
- Ekim 2009 (2)
- Eylül 2009 (4)
- Ağustos 2009 (8)
- Temmuz 2009 (2)
- Haziran 2009 (9)
- Mayıs 2009 (15)
- Nisan 2009 (19)
- Mart 2009 (18)
- Şubat 2009 (14)
- Ocak 2009 (23)
- Aralık 2008 (18)
15 yorum:
ben kendime 10 üzerinden 10 verdim bile:)çünkü anı yaşarım şimdi mutluyum hava bozacak diye keyfimi bozamam yağmurda ıslanmakta zaten ayrı keyiftir benim için:)
bu sabah toplantıya gelen bir hatun hhaftasonu hava bozacakmış, off puff dedi de olsuun o zaman biz de bütün gün evde film seyreder, çay içeriz dedim. ama haftada 1 gün izni olunca insanın kıymeti oluyor güzel havaların dedi...
ne fark eder zaten kaç aydır her gün soğun değil mi? dedim de kar etmedi anacım.
hani belki güzelliklerini göstermeyi beceririm demiştim ama karşındaki insan hazır olmadıkça ne desen, nereyi göstersen nafileee :))
Güneşin varlığı bu öğlen kitap okuma kararıma engel olamadı bu da bir mutluluk tercihi di mi? ;)
bardağın boş tarafını gören bir de ben varım. beni böyle yapanlar utansın
meyra'cım,
harikasın :))
her şeyin ayrı bir keyfi var şu dünyada, önemli olan görebilmek :))
Nzn,
işte onun da durumu zor ama değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimizi kahretmek de yersiz, bunu biri ona anlatmalı:))
bence bir kaç sefer daha bu şekilde olumlu çıkışırsan belki fark edebilir:)
aslında biraz zor görünüyor ama ;))
tibetin annesi,
tabii ki:))
10 puan aldınızi tebrikler :))
küçük mucizem,
yapma böyle..
seni böyle yapmaya itenleri de affet gitsin :)
yeni baştan başlamaya çalış,
segiler:)
Ben hayata ve yaşamaya aşığım galiba istesemde boş kısmından bakamam....Ne kadar şanslıyız dünyanın güzelliklerini görme şansımız oldu...Arada olan tatsızlıklar gelip geçici benim dünyamda...
Mutsuzsak zaten olumsuz bakıyoruzdur. Bahsettiğimiz anlamda biraz davranış haline geliyor alışkanlık oluyor. Mutlu "tipler" için havanın nasıl olduğu önemli değildir ki zaten. Mutlu olma nedeninden daha büyük bir mutsuzluk nedeni olmayana kadar pembe çizgilerde devam ederler. Öte yandan mutsuz insan için güneşli gün de bir anlam ifade etmiyor. Mutsuzken de aman hep mi böyle olacak da bilmem ne gibi insanın kendini avutma çabaları bana çok ikiyüzlü bir hareket gibi geliyor. Daha sonra bir tokat gibi vurma ihtimali de yüksek.... ... Ben mutsuzum derslere sondan girdim en iyisi baştan başlayım...
Dün o güzel havaya kanıp Beyoğlu Midpoint'in terasında gömlekle oturdum, bugün de ballı karabiber yutup, çorba içip, boğazımı okaliptüs yağıyla ovup sarmış halde evimde oturuyorum! Her bahar düşüyorum bu güzel hava tuzağına..:)
içimizdeki karnaval,
ne güzel işte:))
dalga izleri,
bence ilk dersten başlamalısın :))
bahane bulmak yok:))
sevgiler,
cok haklısın bu konuda o iki cevapta insanın hayata bakıs acısını o kadar iyi yansıtıyorki aslında.. Bu arada blogunu yeni buldum ilk profildeki description ı okuyunca vuruldum bide bunu okuyunca tam vuruldum (: takipledimm :))
nameless,
dünyama hoşgeldin :))
sevgiler,
Yorum Gönder