Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

16 Ağustos 2011 Salı

"Ev işleri kabus mudur?"





Farklı bir gözle bakıyorum hayata.
Ruh halim, bedenim, bakışlarım, duruşum, kısacası hayatım kökten değişiyor.
Son bir yıla baktığımda çok fazla yol katettiğimi görüyorum.
İliklerimde hissettiğim duygu artık bambaşka.
Hele ki eski yazılarımı dönüp yeniden okumaya başladığımda daha da fazla değişime uğradığımı fark ediyorum.
Gelişiyorum, büyüyorum, dönüşüyorum, tanımaya çalışıyorum yeni ben’i.

6 ay once 3 senedir çalıştığım işyerimden ayrılıp başka bir işyerinde çalışmaya başladım. İş ortamım, arkadaşlarım, mekanım tamamen değişti.Yeni bir alan, yeni bir başlangıç ve yeni deneyimleri getirdi beraberinde.

Ardından 1,5 ay once evlendim sevdiğim adamla…

Evim aileme yakın oldu.
Bu benim taşınma, yerleşme ve evime uyum sürecimi büyük ölçüde kolaylaştırdı.
Onların bana yakın olduğunu hissetmek, 29 senelik alışkanlığımı nasıl bırakacağım korkusunu sindirdi, anne şefkatiyle saçım okşandı sanki, sakinleştim.


Evimi severek kiraladım, odalarını, mutfağını, banyosunu çok sevdim ve şimdi daha da çok seviyorum.
Sıcak (yazın fazlasıyla), keyifli ve büyük bir ev.
İstediğime yakın şekilde döşedim ama eksiklerim var hala. Onları da zamanla karşıma çıktıkça almayı planlıyorum.
Ruh halimi sorarsanız genelde çok mutlu ve huzurlu, bazen de yorgun-gergin ama istekli bir “ben” de gidip geliyorum.

Bekarken yaşadığınız hayattan çok daha farklı bir şey evli olmak.

İlk başta sırtınıza binen ağır sorumlulukla yüzleşiyorsunuz, sonrasında da düzeni sağlamak, devam ettirmek ve öylece muhafaza etmek durumunda kaldığınız gördükçe ufaktan panikliyorsunuz.


Evin akışı, akşam ne yiyeceğiniz, dolapta kalan yiyeceklerin akıbeti, temizlik, kirlenen çamaşırlar, ütü isteyen pantolonlar, içinde yemek pişeceği için bir an once yıkanması gereken tencereler, kirlenen lavabolar, ovulması gereken küvet, astığınız ve toplanması için vaktinin gelmesini beklemekten kuruyup katur kutur olmuş çamaşırlar, dağılan salon, kirli bardaklar, ortada duran bir notebook, yerlerde saçılı giysiler :)

Eğer bir kaç gün eve bakamaz durumda olursanız ev aynen bu hale geliyor..ben henüz bu kadar vahim duruma getirmeden kıyısından köşesinden döndüm ama yine de kıyıdan döndürmek bile çok çaba istiyor ve yoruyor beni..

Bekarken ev işleriyle aramın hiç iyi olmaması, annemin çok düzenli ve temiz bir kadın olmasının payı bunda büyük elbette.Ev işlerinde ve yemeklerde teori var ama pratik yok işte, o da yaşadıkça olacak diye düşünüyorum.

Mesela dün bir ıspanaklı tepsi böreği yaptım, bir çerkez tavuğu yaptım parmaklarınızı da yersiniz o kadar iyi oldu, pişirdiğim diğer yemekler de mutfakta yeni olmama rağmen çok iyi oluyor, tuzunu –şekerini az ya da çok koyarım altını yakarım, içini çiğ bırakırım diye korkularım vardı ama hiçbirini yaşamadım henüz çok şükür!

15 günde bir gelen bir yardımcımız var, evimi köşe bucak iyive temizliyor, ütümü yapıyor sağolsun, ben de yemek, çamaşır, bulaşık kısmıyla ilgileniyorum ama inanın o bile benim mini mini vücudumu yormaya yetiyor.

Yani işyerinden yorgun gelip üzerine ev işi de yapınca bu bedeninizin canına okuyor(muş) bunu da fark etmeye başlıyorum ve Ruh halinime de yansıyor kuşkusuz…
Tüm bunlara eşiniz de tanıklık ediyor, her anınız, her davranışınız, her mimiğiniz gözler önünde.. Kendinizi de tanıyorsunuz, eşinizi de, eşiniz de sizi tanıyor doğal olarak. Bu çok keyifli ve iyi bir süreç ama karşılıklı anlayış da istiyor.

Ben bu aralar biraz huysuzum mesela, duygusal gelgitler yaşıyorum, sinirlerim zayıf, izin alamadığım için yorgunluğum zorluyor beni, üzerine evde de yorulunca arıza çıkartabiliyorum. Bu yüzden dün biraz fazla arıza yaptım, gergindim, sanırım eşimi biraz üzdüm ama sağolsun beni anlayışla karşıladı,yarın da o bunu yaşayabilir ve ben ona aynı anlayışı göstermeliyim yoksa mutsuz oluruz.

İnce çizgilerimizden çıkmamalıyız asla..bunun farkına vardığımız sürece işler yolunda gider zaten.

Yepyeni bir hayatım var artık benim, evlendiğim için de mutluyum..Bunu laf olsun diye söylemiyorum gerçekten çok mutluyum..

Alışma sürecini de başarıyla atlatırsam iyi bir not almaya hak kazanacağım sanırım :)

Yemek tarifleri yayınlamaya başlarsam şaşırmayın ve ev işlerini pratik hale getirmeyle ilgili deneyimlerinizi ve tavsiyelerinizi lütfen benimle paylaşın, şiddetle ihtiyacım var bunlara.

Pratik yemekler, püf noktaları, ev işlerinde kolaylık sağlayan ne varsa hepsiyle ilgili yeni şeyler duymaya açığım…



8 yorum:

Adsız dedi ki...

Çalışan bayanların aynı zamanda ev işleri ilede ilgilenmeleri çok güç oluyor. Eşin anlayışı ve yardımı çok önemli bu noktada.
Zamanla pratikleşirsin senın için kolayları herşey eminim.

Ful yaprakları dedi ki...

K.C.S.

evet şu bir ayda bile epey pratikleştim ama tavsiyeye çok ihtiyacım var :)

Hande dedi ki...

o ev işleri tam bir kabus canım :( işten gelip yemekle uğraşmak da yorucu ama en beteri temizlik ve ütü :)

Adsız dedi ki...

16 yıldır evli olan biri olarak verebileceğim tek tavsiye: herşeyi ben yaparım diye ortalıklarda fazla gezinme, her işi yalnızca senin görevinmiş gibi üstlenme, tatlım. Yıllar sonra bir bakarsın ki herşeyle ve herkesle sen ilgileniyor olmuşsun.Hiçbir yerde yazmıyor; yemeği, ütüyü, temizliği, çocuk bakımını vb. kadın yapacaktır diye. Evlilik paylaştıkça çok daha huzurlu oluyor.Mutluluklar...

Ful yaprakları dedi ki...

Hande,

henüz ütü yapmadım desem :))
yardımcı kadın ve ütüden ne kadar nefret ettiğimi bilen anneciğim sağolsunlar bana bir şey bırakmıyor.
eşim de fazla rahat, ütülü bir şey giymek sıkar onu o da istemioyr hep spor:)) o açıdan şanslıyım

Ful yaprakları dedi ki...

ozgurtamsen,
,
evet haklısın,
yoksa hepsi üstüme yapışır mazallah!
ama eşim de yardım ediyor bana ..o açıdan da şanslıyım :)

Nil dedi ki...

Ful ben sev mi yo ruuuum . ev işlerinden nefret ediyorum. Pratik olmak da istemiyorum. direkt yardımcı istiyorum ben :)

neval dedi ki...

ev işleri yapmak isteyince eğlence ,istemediğinde zulümdür.öneriler için sizi, şimdi ev hanımı oldum bloguna alalım

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!