Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

24 Ekim 2011 Pazartesi

"Çalış,şükret senin de olsun!"

Gülse Birsel'i seviyorum.
Bana içten ve samimi geliyor.
Belki de bu yüzden Avrupa Yakası'nı hala en başından başlayıp düzenli izleyip moral kazanabiliyorum.
Beni güldürüyor, yazdıklarını okuduğumda kendimi iyi hissediyorum.
Bu sabah da Internette dolaşırken onun eski bir yazısı çarptı gözüme, okudum ve pek beğendim.

Sizlerle de haftamızın iyi ve güzel geçmesi adına paylaşmak istiyorum.
Şehitlerimiz, deprem, aile içindeki acılar..
Umarım artık güzel, iyi ve sağlıklı haberler alacağımız uzun bir dönemin başlangıcı olur bugün...
Yaralar sarılır, herşey yoluna girer, mucizeler gerçekleşir...

**********

Toplanın, mutluluğun sırrını veriyorum!
Bir kere şu ortaya çıktı: Para, mutluluk getirmiyor kardeşim!
Modern dünya, sadece ’daha zenginlerin’, ’daha az zenginlerden’ biraz daha mesut olduğunu, bu saadetin de ’üstünlük’ hissinden kaynaklandığını ve uzun sürmediğini keşfetti!
Psikologlar ’mutluluk’ konusuna takmış durumdalar.
Temel ihtiyaçları karşılandığı sürece, daha fazla para ekstra bir mutluluk getirmiyor.
Peki kim, niye mutlu oluyor?
Time dergisinin son sayısı, birçok bilim adamının bu konuda yaptığı araştırmalardan çıkan ilginç sonuçları konu alıyor.
Mutluluk, bizim sandığımız etkenlerden çoğuyla hiç bağlantılı değil!
Para? Hiç alakası yok! Eğitim? Hiç etkisi yok! Zekâ? Aynı şekilde! Gençlik? Bilakis! Yaşlıların hayattan gençlere göre daha çok zevk aldıkları ve depresyona daha az meyilli oldukları kanıtlanmış! Evlilik?
Araştırmalara göre, evli insanlar bekârlara göre biraz daha mutlu olsa da, bunun sebebi zaten mutlu olmaya meyilli insanların evlilikleri daha kolay yürütmesiyle ilgili olabilir! Güneşli havalar? Hayır! Amerika’nın bol yağmurlu bölgelerinde yaşayanların Kaliforniyalılara göre daha depresif olmadığı kanıtlanmış!

ARKADAŞLAR EN İYİ İLAÇ

O zaman insanları mutlu eden ne?
Bulgulara göre dini inanç insanların mutluluğunu artıran önemli bir etkenmiş.
İnanan insanlar zorluklara karşı daha kolay göğüs geriyor ve daha iyimser oluyorlarmış.
Arkadaşlar, mutsuzluğa karşı müthiş bir ilaçmış!
Ahbapları, dostları, aileleri ve çevreleriyle daha yakın ve sık ilişki kuran insanlar karamsarlıktan uzak kalmak için en etkili formülü bulmuşlar. Bu arada, mutlu olmak için bir grup psikoloğun kullandığı ’gün inşa etme’ metodundan bahsetmek lazım.
Denekler bir gün önce dakika dakika ne yaptıklarını hatırlayıp, bu aktivitenin onların açısından mutluluk düzeyini birden yediye kadar işaretliyorlar.
Bu test 900 Teksaslı kadında uygulanıyor.
Sonuçlar ilginç... Bu hanımlar için en çok mutluluk veren ilk beş aktivite, seks, arkadaşlarla sosyalleşme, evde yatıp gevşeme, dua etme ve yemek yeme!
Bunları spor yapma ve televizyon seyretme takip ediyor!
Tuhaf ama ’çocuklarla ilgilenmek’ listenin en altlarında, ev işinin bir sıra üstünde yer alıyor! Çoğu insanın hayatında mutluluğunun kaynağı olarak gördüğü çocukların, günlük hayatın mutsuzluk sebeplerinden biri olması ilginç! Demek ki, mutlu ettiğini sandığınız her şey mutlu etmiyor! Ancak, günlük hayatta insanı sinirlendiren, geren, mutsuz eden ufak tefek olaylar, hayatın genelinde mutluluk kaynağı olabilirmiş! Sürekli şikayet ettiğiniz stresli işiniz, hayatınızın en önemli rengi olabilir örneğin.
Psikologların bu konuyla ilgili edindiği farklı bir bulgu da: "Sonların gücü"! Sözgelimi, sizi çok mutlu eden bir ilişki, son bir haftasında berbat kavgalar ve gözyaşı dolu bir ayrılıkla sonlanıyorsa, bütün hayatınız boyunca o ilişkiyi kötü hatırlıyorsunuz! Bu konu, kolonoskopi yaptıran bir grup insan üzerinde test edilmiş.
Biliyorsunuz kolonoskopi, bağırsaklarla ilgili rahatsız edici, biraz acılı bir muayene metodu.
Bir grup hastaya standard kolonoskopi yapılmış.
Diğer grupta ise kolonoskopi aleti, muayeneden sonra 60 saniye hareketsiz bırakılmış. Hastalara acı veren bölüm aletin hareketleri olduğu için, uygulama 60 saniye daha uzun sürdüğü halde, muayenenin sonu 60 saniyelik acısız bir zaman dilimiyle bittiği için, ikinci gruptaki hastalar, uygulamayı, ilk gruba göre daha az rahatsız edici bulmuşlar!
Peki, herkes mutlu olabilir mi? 1996’da yapılan bir araştırmaya göre, bir insanın hayatından memnun olması, yüzde 50 oranında genetik yapısına bağlı!
Genler neşeli, rahat bir kişilik yapısını, stresle başa çıkma kapasitesini, depresyon ve endişeye meyili yönlendiriyor! Eğer bir insan genetik olarak mutluluğa meyilliyse, başına berbat şeyler de gelse, hatta kaza sonucu bir uzvunu bile kaybetse, zaman içinde, eski mutluluk seviyesine ya da ona yakın bir noktaya dönebiliyor!

ÇALIŞ, ŞÜKRET SENİN DE OLSUN

Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları üç mutluluk formülü var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığın işi sevip daha çok konsantre olmak!
Şükretmek, hayattan duyduğun memnuniyeti ifade etmek, hatta bunu düzenli olarak yazmak ve söylemek, sadece insanın keyfini yerine getirmekle kalmıyor.
Kalifornia Üniversitesi’nin araştırmasına göre fiziksel sağlığı düzeltiyor, enerji seviyelerini yükseltiyor, acı ve yorgunluğu azaltıyor! İyilik yapmak, sözgelimi düzenli olarak bir huzurevini ziyaret etmek, bir komşuya yardım etmek, babaanneye mektup yazmak, mutluluk derecesini ani ve dramatik biçimde artırıyor!
Ne para, ne aşk, ne güneş, ne gençlik. Yaptığınız işi sevip, o işe bütün konsantrasyonunuzu ve enerjinizi severek vermek de, mutluluğun formüllerinden biri.
Marangoz olsanız da, doktor olsanız da böyle. O kadar araştırma, kolonoskopide ekstra 60 saniyeye katlanan denekler (!), yazışmalar, toplantılar, istatistikler...
Psikologlar yine bize ana okulunda öğretilenlerle kutsal kitaplarda yazılanları bulmuşlar: Mutlu olmak için çalış, iyilik yap, şükret!

11 yorum:

GÜZİN dedi ki...

Harika bir yazı gerçekten ben çok doğru buldum burdaki yazanları en çokta modern dünyanın bizi mutsuzlaştırdığı doğru..umarım ülkemizde de iyilikler olur ve herkes daha mutlu olur...iyiki paylaşmışsın bende bu yazıyı biryere kaydetmek ve yeri geldiğinde okumak istedim..ellerine sağlık ful..

... dedi ki...

Ful bu yazı çok güzeel, mutlu oldum:) İyi ki paylaşmışsın sağol^^

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

Depremzedelere yardım için:

*Tüm operatörlerden 2868'e boş kısa mesaj atarak 5 TL. bağışta bulunabiliriz...

*Bütün bankaların Türk Kızılayı hesaplarından ve www.kizilay.org.tr'den bağış yapabiliriz...

*Türk Kızılayı'nın lojistik merkezleri ile şubelerine ayni yardımda bulunabiliriz.

*Türk Kızılayı'nın 168 no.lu bağış ve iletişim hattını arayarak daha detaylı bilgi alabiliriz...

Bu kadar kolay işte...e hadi! Daha ne bekliyoruz ki...

Adsız dedi ki...

güzel bir yaziymis, bende keyifle okudum, merakla yeni dizisini bekliyorum gülse birsel´in, malum Avrupa Yakasinin tekrarlarina rasladigimiz zaman tv´de hala gülüyoruz ; )

Asahhara dedi ki...

Depremzedelerimizin acısını hissettiğimiz bu hafta başında şifa gibi bir yazı oldu. Teşekkürler paylaşım için..

Ful yaprakları dedi ki...

güzin'cim,

yazıyı beğenmene çok sevindim.
sizlerle paylaşınca çok keyif alıyorum :))

Ful yaprakları dedi ki...

particle,

rica ederim:))
sizlerle paylaşmak daha fazla insana ulaştığını bilmek daha da mutlu ediyor:)

Ful yaprakları dedi ki...

aynur'cum,

paylaşım için çok sağo:l:)
hemen eller telefonlara gitsin!!

Ful yaprakları dedi ki...

viva,

beyazıt öztürk'ün de oynayacağı kanal d de bir komedi olacağını ve ocakta başlayacağını biliyorum,

merakla bekliyoruz!

Ful yaprakları dedi ki...

Aѕαннαяα,

rica ederim:)
paylaşımlarla blog çok daha güzel:)

papatya dedi ki...

Ful'cum tesekkurler bu guzel paylasim icin.

Umarim butun acilar diner..Yerini guzel saglikli ve mutlu gunlere birakir..

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!