Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

17 Şubat 2009 Salı

"klişedir ama aynı zamanda da gerçektir."

X : "Vefa" arıyorum,
Y : " Hı?? ne o İstanbul'da bir semt mi?"
Ne klişedir değil mi?Eski Türk filmlerinde sık kullanılan bir replik gibi...Ama bir o kadar da gerçektir.
Hayatta en fazla dost kazığı yemiş insanlardan sayarım kendimi, daha önceki
"Benim bir dostum vardı" yazımı okuyanlar bunlardan sadece birini bilir, aynı zamanda da iyi niyet kurbanlığımı görür:)
Hayatta dostluk adına pek bir beklentim yok artık, gördüm ki insanlara dert anlatmak, dertleşmek demode olmuş. Sadece alışveriş yapacaksın, güzel şeylerden bahsedeceksin, dedikodu yapacaksın, eğlenmeye gideceksin, ortam insanı olacaksın! O zaman etrafın dolup taşar.Benim etrafımda çok fazla insan vardı, haftasonları ya da iş çıkışları buluşmak için çoktan seçmeli test çözmek zorunda kalırdım, biriyle buluşsam diğeri alınır, alışveriş için buluşulur sonra başkalarıyla kahve içmeye gidilir,akşam yemekte başka arkadaş gurbu olur gibi gibi.Öğle tatillerinde güleryüzlü kafa dengi iş arkadaşları da bonusuydu hayatımın.
Sonra cephemde bir takım şeyler ters gitmeye başladı, canımı sıkan mevzular oldu bir anlatayım dedim, baktım dinlenmiyor, oysa ben dinlerdim. Bir kişi, iki kişi, üç kişi derken bir kaçı elendi hayatımdan.Derken biraz kırıldım, seçici bakmaya başladım,insan biriktirmenin dost biriktirmenin güzel olduğunu düşündüm ama kalabalıklar içinde yalnız olmak elenenler listesini daha da kabartmaya başladı. Telefon rehberimden kesin benim dostum dediğim bir çok ismi sildim.Fazla beklentim olmadan daha az insanla dönerken dünyam, bir baktım ki bir hastalık geldi kapıma.Çok da ani oldu, bu yüzden işimi kaybettim, bir bebek gibi yürümeyi yeniden öğrendim.Altı ay evden tek başıma çıkamadım.Çok zorlaştı hayat benim için, ne yapacağımı şaşırdım.
İşte bundan sonra benim terazim çalışmaya başladı : ben zor dönemimi geçirirken yanımda kim vardı demeye başladım. İnsan esas bu zamanlarda destek arıyor çünkü...
Canım ailem, canım sevgilim, canım dostum...Kaç kişi saydım:)
Dostlarım değil dostum..Çünkü 15 senedir beni tanıyan , ailelerimizin hala görüştüğü ve doktor olan(üstelik hastalığımın branşı) sözde dostum gelmedi yanıma, aramadı da, en sonunda ben bir ara mesaj attım, "seni aricam ya bir ara "demiş bir de utanmadan gülücük atmış yazının sonuna! Defol git dedim ya , cehenneme kadar yolun var...Bir de komşu iş yerimde, tesadüfen tanıştığım bir dostum vardı. Onunla da yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, günde hemen hemen her an beraberiz, telefon açar, tansiyonum düştü bayılıyorum der, işten çıkar apar topar giderim yanına, ayran alırım, başında dururum, ayaklarını yükseğe kaldırırız, düzelir, telefonu eline veriririm bak bir şey olursa ara diye, arada işlerin arasında arayıp kontrol ederim.Sabah akşam gece fark etmez salya sümük gelir, erkek arkadaşım şöyle yaptı böyle yaptı diye, gözyaşları sel olur, teselli ederim, dışarı çıkarız, arada yemek ısmarlarım, moral düzeltiriz, alışverişe çıkarız, bir saat nişantaşının ayakkabıcılarını arşınlarız..Güleriz, ağlarız..Neticede böylesine lay lay lom günlerinde yanımda olan bir insan da, tahmin edeceğiniz gibi ben hasta olduğumda ortadan kayboldu.6 ay sonra arayıp "naber?" dedi. Cevap olarak ne diyebilirim? :)) Güldüm tabii, anlatınca yok yurtdışından profesör tanıdığına soracakmış da yok doğal ilaç getirtecekmiş de vız vız vızzz. Hiç bir şey yapmadı, sonra utanmadan aradı bir kaç ay sonra,meğer ilk araması yol yapmakmış, "ben evleniyorum" dedi.
"Eee mutluluklar bay F ile" dedim.
"Yok dedi o değil"
"hı?? 2 senedir birliktesiniz yeni ayrılmadınız mı?Ben yeniden birleştiniz sandım"
"Ayrıldık da bu başkası, onunla evlenicem.."
"Bu kadar kısa sürede mi?"
"Evet harika biri canım,2 ayda karar verdik...geliyorsun dimi düğüne?"
Cümlelerimi seçmiyordum artık, buz gibi bir ses tonuyla aynen bunu söyledim "Gelemem ben kusura bakma" Dondu kaldı, benden beklemiyordu herhalde. Çok da umurumdaydı o andan sonra...
Onun da ismini üzeri çizildi.Arada bayramlarda mesaj atıyor, günah mı çıkarıyor anlamadım...
Bu örnekler sadece bir kaçı..
O yüzden artık az ama öz insan var hayatımda.Hiç kimse için fedakarlık da yapmıyorum, sadece çok özel insanlara kapım açık, diğerleri ile lay lay lom yapıyorum. Herkese kalbim, hayatım açılmaz.Çünkü biliyorum ki üzülmek en son istediğim şey!
Şükürler olsun ki sağlığım yerinde, her şeyi atlattım,bitti.
Demek istediğim o ki, hayatta en zor dönemlerinizde yanınızda olan insanlar gerçekten sizin yolunuzda sizinle yürüyordur.
Sadece iyi günlerinizde yanınızda olanların yok olması için fırtına değil, basit bir rüzgar bile yeterli olacaktır...

8 yorum:

kırmızılı dedi ki...

keşfetmekte gecikmişim seni,
dostluk gelip geçen bi kavram belki de uygun zamanlarda,uygun şartlarda birlikte olmak sonra ayrılmak gibi...

Ful yaprakları dedi ki...

sevgili kırmızılı,
çok haklısın, bayıldım bu sözüne..

guguk kuşu dedi ki...

Senin yaşadıklarını geçen sene yoğun bir şekilde 3 kişiyle yaşadım. Dün Cimbakuka'yı okudum. Bu aralar dostlukla başımız dertte galiba. Ama ben buna büyümek diyorum (dikkatini çekerim yaşlanmak değil, büyümek) Ne istemediğimizi ve aslında ne istediğimizi daha iyi farkettikçe etrafımızdaki insan sayısının azlaması normal. Az olan bana yetiyor. Ana kriterimi belirledim: güven ve içtenlik. Elbette herkesin hatası var ama güven ve içtenlik tamamsa gerisine okey diyorum. Bide 2 prensesim büyüdüler onlar bana çok güzel arkadaşlık yapıyor. Bide köpüşüm var, dünya tatlısı bide en çok sevdiğim: BEN. Kendine iyi bak.

Ful yaprakları dedi ki...

Sevgili guguk kuşu;

Ne kadar güzel kendini sevmesi kişinin!
Dostluklar artık Kırmızılı'nın da dediği gibi oldu.Kısa süreli aşk ilişkileri gibi belki de, insanlar dostlupa bir ömür ya da uzun süreli bakmıyorlar.Aynı işte çalışırken dostsun ama iş değiştirince ayrı kalınca gözden ırak gönülden ırak mevzu bahis oluyor.
Ya da aynı okulda ya da aynı şartlarda..
Sonuçta dostluklar köreliyor, etrafımızdaki aşklar gibi.

Kediye Kafa Atan Psikopat Fare dedi ki...

Yaşadaıklarının benzerlerini yaşadım bende ve sonunda bana değer veren kişilerin sadece ailemden olduklarını anladım.En zor zamanlarımda yanımda hep onlar vardı çünkü yaprığım bütün yanlışlara rağmen.Ama olsun zararın neresinden dönersen kardır derler..Hayatında seni üzen kim ve ne varsa çıkarman en güzeli..Kendine dikkat et:)

öykü dedi ki...

Sevgılı Ful yazdıklarını dıkkatle okudum.. Kendımden cok sey buldum..
Insan henuz daha hayatı tanımadan yanında olan gülup eglendıgı bıseyler payalstıgı herkesı
dostu sanıyor..
ne buyuk yanılgı..
Oysa dostun cok ozel anlarda yanında olan kısıler oldugunu ögrenıyorsun.. .
Sen bı rahatsızlık yasamıssın ustelık 6 ay surdugune gore oldukca da onemlı bı durum olmalı
cok gecmıs olsun dıyorum..
Ama bu olumsuz olay
sana hayatında elemen gereken fazlalıkların oldugunu gostermıs..

dılerım bundan sonra yanında daıma gercekten deger verenlerın olsun
sevgılerımle

Ful yaprakları dedi ki...

Sevgli psikopat fare,
evet çıkartıyorum hepsini, işte ama kimse kalmıyor öyle yapınca da:(( Ne yapalım az ama öz diyorum...
Sevgili Öykü,
Belki de haklısın, uzun süre vakit geçirip içli dışlı olmak dostluk değil.Bu sadece ortam arkadaşlığı..Ben gerçekten de herkesi kendim gibi bildiğim için başım abunlar geliyor, hep iyi niyetimden ve bonkörlüğümden yararlanıyor insanlar:((

suvera dedi ki...

Yaşadıklarının benzerleri benim de başıma geldi maalesef.Ama senin kadar açıksözlü olamadım hiçbir zaman.Farkında olmadan en zor yolu seçmişim kendime.Söyleyemediklerinin yükünü taşıyamıyor insan.

Sonrada bir bakıyorsun az kalmış ama öz kalmış :))

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!