Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

13 Mart 2009 Cuma

"Bir şeyler oluyor işte..."

Bir şeyler olup bitiyor etrafımda, görüntü sürekli akıyor.
İnsanlar, olaylar, renkler, şekiller, durumlar...

Her şey değişiyor, gelişiyor, karmaşıklaşıyor,düğümleniyor, çözümleniyor, kısacası her şey yaşanıyor; ben ise yerimdeyim, kıpırdıyamıyorum.

Değişemiyorum, bazı şeyler yapışmış üzerime, bazı renkler bütünleşmiş tenimle çıkarıp atamıyorum.

Rutinim, kurtulamıyorum, rutinden kaçmak için planlar yapıyorum hiç biri olmuyoır, sanki bir büyü gibi, sanki bir lanet gibi..durağanlık, sıkıcılık, hastalıklar,sorunlar üzerime yapışmış bırakmıyor yakamı.
Sorunlarla uğraşmaktan yıldım, giderek gücümün tükendiğini,sabrımın zorlandığını, gülüşümün kaybolduğunu, ruhumun yaşlandığını, hayallerimin küflendiğini hissediyorum.Önümdeki kolay hayat gözlemlerimi yeniden ve yeniden gördükçe sorguluyorum "neden ben" diye...
Hep zorlu parkurlardan sıkıldım artık, mücadeleden, oynamaktan, bıktım, tükendim.
Madalyalarım olmasın, herkes bana aferin demesin, ama daha sakin olayım, daha iyi ve daha mutlu!
Gülümsemeyi hatırlamak , her şey kötü olacakken tam kıyısından sıyırmak, yeniden kahkahalarla umursamadan devam etmek istiyorum.
Geldikçe üst üste gelir, herkesin sorunları biter, benimkiler bitmez, dallanır budaklanır, sıkıntı getirir,kronikleşir...
Nedir peki çözümüm, çizgim, yolum, hayatım?
Bazen tüm bunları elimin tersiyle itip kaçmak istiyorum, hem de koşarak kaçmak!
Nereye gittiğimi bilmeden koşmak, beni nelerin beklediğini bilmeden savrulmak.
İnsan kendi kaderini çizebilir mi? Yoksa bunlar da o yüksek tirajlı palavralardan mı ibaret?
Yaklaşabilir miyim?
Erişebilir miyim?
İstediğimde başarabilir miyim?
Sanırım çok yoruldum ben, bitmek tükenmek bilmeyen bu kıştan, kasvetten, yağmurdan, sert rüzgardan...
Biraz umut olsun artık önümde, bahar gelsin içime...
Yaklaşmak için gülümsemek için sebepler sunsun bana hayat, her seferinde omuzlarımı indirmesin, yüzümü dökmesin...
Mücadeleme karşılık biraz olsun iyi yüzünü göstersin bana artık, güzel yüzünü,samimiyetini...

6 yorum:

beenmaya dedi ki...

açılamayacak kapı yok
düzeltilemeyecek yanlış
söylenemeyecek şarkı yok
ne ulaşılamaz amaçlar var
ne kurtarılamaz ruhlar
tartışılmaz gerçekler yok

ozzy osbourne

Ful yaprakları dedi ki...

sevgili beenmaya,
çok güzel, biliyordum bu satırları ama unutmuşum, hatırlatman bana iyi geldi gerçekten.iyi geldi.
teşekkür ederim,
sevgiler,iyi dilekler

beyaz mendil dedi ki...

Umut her zaman vardır yeterki sen hayatın güzelliklerini görmeye çalış.Sevgilerimle

Ateş Böceği dedi ki...

http://eskigramafon.blogspot.com/2009/03/mutlu-eder-beni.html
Mimledim seni birazda mutluluk üzerine yaz bakalım :)

Hayalbemol dedi ki...

Hayatın ışığı gece yarısı kapanır ama lambasıdır yıldızlar ve gezegenler. Felsefe, her şeyi birbiri içinde aramayı belirliyor. İyi de bir karanlık da, kötü de bir, aydınlık da.

Adsız dedi ki...

sevgili Ful, neden hep endişelisin, neden kendine ve evrene güvenmiyorsun.. Lütfen hayata güven..

Bi de şunu oku:

http://cigdematabey.blogspot.com/2009/03/tamamlama-ve-kutlama.html

sevgimle...

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!