Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

24 Eylül 2009 Perşembe

Okulda ilk gün

Okulda ilk gün,
Ben siyah önlüklerin zamanından geldim, beyaz yakam vardı kenarları fırfırlı,
Annem özenle ütülerdi o yakaları,
Çocukken düşünürdüm neden "siyah" giyiyoruz diye?
Çok şükür şimdikiler öyle değil,
Kırmızı bir beslenme çantam vardı, üstündeki walt disney kahramanları gülümserdi bana, çok iyi hatırlıyorum o beslenme çantasını, içindeki yemek kaplarını, kekleri, elimi silmek için annemin koydupu sabunlu mendili...
Erken kalkıp zorla içtiğim sütü, okulun ilk günündeki karın ağrımı...nasıl unutabilirim.
Bahçede sıraya girdiğimizde hep en önde olurdum, çünkü en minik bendim...
Tüm okula hayatım boyunca hep herkesten minik oldum, her okulun maskotuydum adeta, büyük sınıflardan gelip yanaklarımı sıkıp ne tatlı bu derlerdi, nefret ederdim.
Orta son sınıftayken beni hazırlıkta sanarlardı çıldırırdım.
Ne zaman ki minyon olmanın aslında bir avantaj olduğunu anladığım yaşa geldim, o zaman tüm bu duygularımdan arındım.

Bugün karıncalarımın ilk günü...
Yepyeni formalar, ütülü etekler, bembeyaz diz altı çoraplar, gıcır gıcır ayakkabılar, en moda çantalar, meraklı ve endişeli gözler, ellerinde kamerayla gelip ilk okul gününü ölümsüzleştiren aileler...

Peki ya başkaları?

Okuyamayanlar, aile baskısı, töre, imkansızlıklar, fakirlik yüzünden geceler boyu ağlayan kızlar, oğlanlar...
Zehir gibi zekaları, azimleri,güçleri olup da defter kitap alamayan,öğretmene hasret kalan,
Okula gitmek çin saatlerce karın,buzun içinde donarak yürümek zorunda kalan çocuklarımız...

Ne büyük bir uçurum var hayatta,
Ne kadar da keskin ucu bir bıçak gibi..

Giderek derinleşen bir yara...

9 yorum:

böcük dedi ki...

bizim üniversitenin kampüsü kuştepe mahallesinin içinde. ben okula yürüyerek gitmeyi seviyorum. giderken geçtiğim mahallenin içi beni daha da bağlıyor derslere. mahallede yalın ayak dolaşan çocukları görüyorum, okul vakti camdan bakan kızlar görüyorum, akranlarımı görüyorum elinde poşetler alışverişten dönen. şükrediyorum halime okuyabildiğim için.. elimizdeki imkanların kıymetini bilmek lazım..

cimcime dedi ki...

Güzel blogunuza, maydanoz blog topluluğu arasında tanıtımı için bir sayfa ayırdım, selamlar.

lezzettabağı dedi ki...

Gerçekten de o eski okul yıllarımızı özlüyorum ben de.Ne kadar masumdu herşey...Siyah önlüklerimiz vardı ama beyaz yakalarımız kadar temizdi kalplerimiz...Çocuk olsam yeniden,bu hayatın sıkıntısı,stresinden uzaklaşsam ne güzel olurdu...

Ayca Karaoglan dedi ki...

Üzgününüm Ful'cüm, "Hayat çok adaletsiz..."

:(

Robin Goodfellow dedi ki...

siyah değil maviydi benim önlüğüm. hep siyah önlük isterdim ama :( arkadaşımla yürüyerek gidip gelirdik sırtımızda koca ağır çantalar. bizim eve giden yol yokuştu yarısında tükenirdik zaten ben 17 kiloydum okula başladığımda nasıl taşıyayım kendimi . danlat yakamın kolalı kenarını kırt kırt kırardım sıkılınca. bir sürü şey geldi aklıma şimdi :)

GeCe dedi ki...

ne güzel yazmışsın okuma şansına herkes erişemiyor malesef

meltem dedi ki...

her çocuğun okumaya hakkı var
ama maalesef eğitim fırsatlarından eşit olarak yararlanılamayan ve maddi yüklerin altında ezilip okula gidemeyenler!!!
bunlar yetmezmişmi gibi bi de cehalet kurbanı olanlar var

nehir'in tabiriyle
"bu hiç adiiiil deiiiiill....."

meltem dedi ki...

FULL ÇOK MU FULL SÜN BU SIRALAR ÖZLEDİM VALLA

Adsız dedi ki...

nerelerdesın canım.

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!