Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

12 Kasım 2009 Perşembe

"Minik sevinçler"


Herkese Günaydın,
Sağlık dolu, umut dolu, endişelerden uzak, gönlümüzce bir gün olsun..
Etrafımda olup bitenleri izliyorum, o kadar endişe ediyorum ki olan bitenlerden, virüslerden, politik gelişmelerden,küresel ısınmadan,gdo'lu gıdalardan, insanların çaresizliğinden haberdar olmak içimi sıkıyor, daralıyorum.
Televizyon izlemeyi çoktan bırakmıştım ama arada bakıyordum genel kültürüm azalmasın diye, haberleri açıyorsunuz pandemik salgının bilançosu, başka kanalda öldürülen bilgisayar cini bir çocuk, bir diğerinde gdo'lu gıdalar helaldir siz bilmediğiniz işe karışmayın diyen zihniyetler, bir diğerinde küresel ısınma yüzünden dünyanın dönüş hızında artış yaşandığına dair bilim adamlarının araştırma sonuçları, bir diğerinde zamlar, diğerinde yok kıyamet kopacak mı yok şöyle mi böyle mi?
Terazinin diğer kefesinde de evlenme programına çıkan 70'lik dedeler, yemek masasında birbirinin gözünün içine baka baka yalan söyleyen para hırsının getirisi insanlar, Behlül Bihter aşkının geleceğini işleyen garip bir zihniyet var. Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu da bilmiyorum.
Neyse, malumunuz yazılarımı okuyanlar bilirler benim eğitim sektöründen ekmek yediğimi.
İşim zordur, emek ister ama karıncalarım bana sevgi verir, onlara bir sarılırım hepsi geçer.
Şimdilerde değil sarılmak, aynı ortamda bile bulunmak çok güç...
Zor günler yaşıyoruz, pandemik grip salgını bazı karıncalarıma bulaştı, çoğu o malum virüsü taşımıyor ama yine de şiddetli grip geçiriyor, kimileri nezle(benim geçen hafta olduğum gibi)...
Elimizde antibakteriyel mendillerle masalarımızın, eşyalarımızın,kapıkollarının üzerlerini siliyoruz,
Temizlik görevlilerimiz günde defalarca dezenfektanlarla etrafı hijyenik hale getirmeye çalışıyor, Eşyaları tuttuktan sonra elimi yıkıyorum, hatta ve hatta eldivenle tutuyorum.Sürekli camlarımız açık, hava soğuk olsa bile havayı hep temiz tutmaya çalışıyoruz.
Oğlu rahatsızlanan ve geceyi hastanede geçirmek zorunda kalan bir iş arkadaşım şu an hasta, şiddetli grip geçiriyor, orada çok hasta vardı diyor,maalesef ona da bulaştı..
Son günlerde her evde, her yerde hastalar var.İnsanlar panik içinde, endişe içinde,planladığımız bir çok etkinliği nasıl yapacağımızı düşünüyoruz. Aralıkta var, Ocakta var,peki o zamana ne olacak? Hiç bir şey bilmiyoruz, hacı adaylarının getireceği yeni virüslerle bu virüs etkileşecek mi bilemiyoruz.
İnsanlar korkak, kimse kimseyle tokalaşmıyor,öpüşmüyor haklı olarak.Ten temasımız kalmadı, halbuki ten temasının hem psikolojik hem de fiziksel etkilerini biliyorsunuzdur, vücuda iyi elektrik geçmesinin ne kadar önemli olduğunu da.ama bu salgın yüzünden korkumuzdan kimseyle bir temasımız kalmadı.
Giderek yalnızlaştığımızı gözlemliyorum.
Belki de çok kalabalık bir ortamda çalışmanın getirdiği bir durumdan ötürü bu paniği bu kadar yakından takip edebiliyorum.Bilemiyorum ama bundan önceki günlerimiz ne kadar rahatmış diyebiliyorum.Umarım bu zor günler bir an önce geçer gider.Herkes yine eski temposuna döner.
Tüm hastalar şifa bulur.
Kısacası tadı,tuzu,biberi kalmayan hayatımızda, bu kadar üzüntü ev endişe içinde minicik sevinçlerimiz olsun, hayatımıza bir nebze olsun renk getirmek için eğer sağlıklıysanız buna şükredin,insanlara yardım edin, iyi işler yapın,güzel şarkılar söyleyin...
Bence hepimiz "evrene" güzel mesajlar göndermeliyiz ve bol bol dua etmeliyiz.
Yaşamak o kadar zorlaştı ki,
Hayat bu ara bize dalgın olma, hata yapma lüksü vermiyor, mükemmel yaşayacaksınız diyor.
Eğer bir açığımızı yakalarsa vay halimize...

7 yorum:

UykusuZ dedi ki...

ne güzel bir yazı yazmışsın Ful.Biraz saygı göstermek lazım evrene.

lezzettabağı dedi ki...

Çok haklısın Sevgili Ful Yaprakları.Ben de oldukça kalabalık bir ortamda,devamlı değişik insanlarla çalışıyorum ve bu yüzden devamlı tetikteyim.Artık hijyenik mendiller,dezefektanlar herkesin elinde.Hastalık hastası olucaz yakında!Umarım bu salgın bir an önce terkeder ülkemizi ve dünyamızı!

Aylin Ünlü dedi ki...

Son günlerimi evde geçirdiğimden dolayı,tv programlarını,siyaseti,gündemi çok daha yakından takip etme fırsatı yakaladım ama hoşnut olduğumda söylenemez.Ters giden şeylerin yoğunlukta olması hatta tamamen günümüze hakim olması oldukça sinir bozucu.Kenarından köşesinden umut etmekten başka birşey bulamadığım şu günleri bir an önce atlatmayı diliyorum hepimiz için,keşke herşey çocukluğumuzda ki gibi olsa...

Unknown dedi ki...

hemen okur canımıza hayat ta...
bütün bu aksilikler de bu tek başınalık da bitecek elbet...
Yalnız amerika bir dönem aile arka planlı dizilert filmler yapardı baktı toplum uçuyor içe döndü aile kavramını ön plana çıkarır şeyler getirdi ekrana...
biz ne yapıyoruz dayı oğlu amca oğlu ya da herhengi bir akrabamızla her türlü naneyi yiyebiliriz türevi saçmalıklarla karşı karşıya bırakılıyoruz ne olacak kızlarımızı çocuklarımızı akraba çocuklarından mı sakınacağız ben de ona anlam veremiyorum işte :(

öykü dedi ki...

Sevgılı Ful son donemde yasadıgımız herseye degınmıssın
en dogru seklıyle
daha sık yaz lutfen
yazılarını ozluyorum.

papatya dedi ki...

Sonuna kadar haklisin.Dilegim guzel gunler,saglikli gunlet bir an once gelsin.Sevgiyle kal...

Ayşe Şakarcan dedi ki...

Ne güzel bir biog, renkler, resimler... hepsi çok hoş:)

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!