Biliyorsunuz arada eski yazılarımı da paylaşıyorum sizlerle, daha az kişi tarafından okunurken gözden kaçmış olabilir diye düşündüğüm,daha çok okunmasını ve benimsenmesini istediğim yazılar.Eğer içimden gelirse ufak düzeltmeler de yapıyorum üzerlerinde..
Aşağıdaki metin, 15 Ocak 2009 tarihli yazımdan,
Bugün hissettiklerimle dünü birleştirdim ve hala aynı şekilde düşünüyor olmaktan çok mutluyum...
Bugün hissettiklerimle dünü birleştirdim ve hala aynı şekilde düşünüyor olmaktan çok mutluyum...
Kocaman bir günaydın kendime :) Daha sonra herkese teker teker günaydın !
Aynaya gülümseyerek uyandım bu sabah, her şey önce kendinde bitiyor ya buna iyiden iyiye inanıyorum artık.
Aptal mutluluk oyunlarından çok farklı bir duygu bu, kendini kandırmak değil külliyen inanmak!
İçindeki sesi dinlemek, rotanı değiştirmek.
Hayat dediğimiz şey çok basit aslında, fazla anlam aramaya gerek yok.
Bence hayat bir hamur gibi...Herkese farklı renk, farklı şekil ve farklı maddelerde sunulmuş.
Tamam belki ötekinin rengi daha güzel ya da berikinin şekli...
Ama her şey bizim ellerimizde inanın bana.Siz ruhunuzla şekillendireceksiniz, gülüşünüzle güzelleştireceksiniz, iyi düşüncelerle arındıracaksınız.
Daha sakin, daha duru, daha iyi olmalı insan.
Hayat dediğimiz şey çok basit aslında, fazla anlam aramaya gerek yok.
Bence hayat bir hamur gibi...Herkese farklı renk, farklı şekil ve farklı maddelerde sunulmuş.
Tamam belki ötekinin rengi daha güzel ya da berikinin şekli...
Ama her şey bizim ellerimizde inanın bana.Siz ruhunuzla şekillendireceksiniz, gülüşünüzle güzelleştireceksiniz, iyi düşüncelerle arındıracaksınız.
Daha sakin, daha duru, daha iyi olmalı insan.
Kendine ayırdığı vakit her zaman öncelikli olmalı..
Sorgusu bol ama çabası fazla olmalı..
Savaşlara anlam veremiyorum, kavgalara, sahip olma duygusuna.
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan zihniyetlerin amaçlarını anlayamıyorum,gözü kör eden o yağmacı hırsların çürüttüğü insanları da..
Savaşlara anlam veremiyorum, kavgalara, sahip olma duygusuna.
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan zihniyetlerin amaçlarını anlayamıyorum,gözü kör eden o yağmacı hırsların çürüttüğü insanları da..
Bir yerlerde bebekler öldürürülürken abuk subuk şeylere kafa yorarak ağlamak adaletli gelmiyor bana, onlar acı değil bebeğini bombalara veren annelerin acısının yanında...
O yüzden doğrulun şöyle bir kendinize gelin, şu kocaman evrende minicik toz zerrelerinden ibaret olduğumuzu düşünün.Küçük şeylerle mutlu olmaya bakın.Etrafınızdaki çocukların gülümsemesi, güzel bir sinema filmi, bir tiyatro oyunu, uzun zamandır canınızın istediği bir yemeği yapmak, sevdiklerinizle bir pazar kahvaltısı, gün doğmadan kalkıp sahile gidip güneşin doğuşunu izlemek, yağmurlu bir günde bir kahveye girip kendinize bir kahve ısmarlamak ve boğazınızdan geçen o sıcaklığı sağlayabildiğiniz için Tanrı'ya şükretmek gibi...
Sapasağlamsınız değil mi, sağlığınız yerinde mi? O halde şükredin, sağlığınız varsa ihtiyacı olan, sağlığı olmayan insanlara yardım edin.
O yüzden doğrulun şöyle bir kendinize gelin, şu kocaman evrende minicik toz zerrelerinden ibaret olduğumuzu düşünün.Küçük şeylerle mutlu olmaya bakın.Etrafınızdaki çocukların gülümsemesi, güzel bir sinema filmi, bir tiyatro oyunu, uzun zamandır canınızın istediği bir yemeği yapmak, sevdiklerinizle bir pazar kahvaltısı, gün doğmadan kalkıp sahile gidip güneşin doğuşunu izlemek, yağmurlu bir günde bir kahveye girip kendinize bir kahve ısmarlamak ve boğazınızdan geçen o sıcaklığı sağlayabildiğiniz için Tanrı'ya şükretmek gibi...
Sapasağlamsınız değil mi, sağlığınız yerinde mi? O halde şükredin, sağlığınız varsa ihtiyacı olan, sağlığı olmayan insanlara yardım edin.
Bir rahatsızlığınız varsa da moralinizi yüksek tutun ve her şeyin iyi olacağını düşünün.
Kendinize ve hayata bakışınızı değiştirmenin, her gün yuttuğunuz o depresyon haplarından çok daha faydalı olabileceğine inanın.
Hayatta neyin ne zaman olacağını bilemezken, incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler üzerine kafa yorarak neden kendinizi üzüyorsunuz, hayattan zevk almaya bakın, bol bol gülümseyin, bunu alışkanlık haline getirin.
Ne engellerle karşılaşıp, yılmayıp hayata tutunan insanların öykülerini okuyun.
Bacakları olmadan basketbol şampiyonluk kupaları alanları, elleri olmadan resim yapanları, ölümcül hasta olup da hala güneşin doğuşuna mutlulukla ortak olanları...
Hayatta neyin ne zaman olacağını bilemezken, incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler üzerine kafa yorarak neden kendinizi üzüyorsunuz, hayattan zevk almaya bakın, bol bol gülümseyin, bunu alışkanlık haline getirin.
Ne engellerle karşılaşıp, yılmayıp hayata tutunan insanların öykülerini okuyun.
Bacakları olmadan basketbol şampiyonluk kupaları alanları, elleri olmadan resim yapanları, ölümcül hasta olup da hala güneşin doğuşuna mutlulukla ortak olanları...
Terk edilmek, aldatılmak, yalnız kalmak sadece sizin başınıza gelmiyor bunu düşünün, yalnız olmadığınızı,istekli olduğunuz takdirde hayatın her zaman bir yol sunabileceğini aklınızdan çıkarmayın ve içinizdeki anı yaşayan çocuktan asla vazgeçmeyin.
Hızla tükettiğimiz saatlerinizi kaybettiğiniz için değil dolu dolu geçirdiğiniz için kutlayın kendinizi.
Netice dünyaya geliş amacımızın ne olduğunu dahi bilemediğimiz bir hayatı yaşıyoruz, gülsek de, ağlasak da ertesi gün güneş "hep"doğuyor...
Peki hiç düşünmediniz mi sizin için yarın ya doğmazsa?
Çok geç olmadan, hayatınızın yönünü değiştirin ve küçük mutluluklar yaratın kendinize,
Hayallerinize doğru aydınlık bir yol sizi bekliyor...
Çok geç olmadan, hayatınızın yönünü değiştirin ve küçük mutluluklar yaratın kendinize,
Hayallerinize doğru aydınlık bir yol sizi bekliyor...
p.s. bu yazıyla kimileriniz gerçekten yüreklenip gülümsedi, kimileri de "hadi canım sen de!O kadar kolay olmuyor bu işler sayın sevgi pıtırcığı"dedi, nasıl bakarsanız öyle görürsünüz öyle değil mi?
benden söylemesi, denemesi bedava...
12 yorum:
Burdayım ve kocaman gülümsüyorum :)))Günaydınn
ben bu yazıyı okuyup gülümseyip yüreklenen taraftanım cnmm:) çook güzel yazmışsınn günüme renk kattın teşekkür ederimm:)
ateş böceğim,
seni görmek ne güzel:))
günaydın!
gizemcim,
gülümsetebildiysem ne mutlu bana:)
rica ederim ne demek :)
Nasıl da mis gibi umut kokuyor, gelecek vadediyor. Özgüven tazeliyor... Buna benzer bir yazımı hatırlattı bana. "Ve ben sensiz de çok güzelim..." diye bitirmiştim sonunu. Herşeye gülümseyerek baktığım bir andı. Tıpkı senin yazdığın an gibi...
günaydın. bir gülümseme de benden :))
mırrrr ben bunu okumuştum
elif gizem;
seninde o yazını okumak isterim linkini atabilir misin bana?
stuven,
günaydın, daha doğrusu tünaydın şu an itibarıyla..:))
uykusuz,
ııhh birebir aynı yazı değil ki arada ekler var ;)
işte burada :)
http://elifgizemm.blogspot.com/2010/04/sensiz-de.html
bahçendeki çiçeklerin farkına varmak işte. Tanrıya şükretmek.. Hayatın güzellik tarafından bakabilmek. Elbet çok kolay olmuyor ama alternatifi kullanmak bizim elimizde. O yüzden başını ne yöne çevirmeyi iradene yüklersen o yönde gidiyorsun. Ayrıca o kolay olmayan hayat o güzelliklerin içinde dolaşman gerektiriği konusunda öyle ikna edici olabiliyor ki:)
eline sağlık..
Yorum Gönder