
Orada bir lunapark var, capcanlı...
Işıklar öyle parlak ki gözlerimi alıyor...
Her yerden ayrı bir ses geliyor kulağıma; çocuk sesleri, çığlıklar, kahkahalar, eğlenen insanlar, gürültünün içinde yarısı tamamlanmamış cümleler..
Minik bir müzik kutusunu taşıyorum ellerimde, gizliden gizliye avucumun içinden ona bakıyorum, kapağını açıp bir kaç melodi duyup kapatıyorum, melodiler her seferinde beni gülümsetiyor...
Güneşli bir günün sonunda, yıldızlı, ılık bir akşamı yaşıyor şehir.
Derken ileride pespembe pamuk şekerlerine ilişiyor gözlerim. Gidip bir tane almak istiyorum,ceplerime bakıyorum ama ceplerim bomboş...
Fark ediyorum ki yanımda çantam yok, kimlik yok, para yok, telefon yok, sadece ben varım...paniklemiyorum aksine duruyorum orada öylece, pamuk şekerlerini izleyen ben,elimde hala müzik kutusu. Düşünüyorum,ne yapacağım diye,renkler daha da karışıyor gözlerimin önünde, etraftan duyduğum sesle giderek anlamsızlaşıyor ve sinirime dokunmaya başlıyor.
Derken biri geliyor yanıma, daha önce görmediğim bir adam..
Bana yaklaşıp diyor ki "sen ful yaprakları, bu bir masal...tüm bu yaşadıkların, gördüklerin, hissettiklerin...Sen sadece bir masaldasın, onlar gibi, ama onlar kadar sıradan olmayan çiçekli,sezgileriyle hareket eden, fazla hassas bir oyuncusun burada.İlerlerken zamanın, bazı kararlar vermek ve sonuçlarına katlanmak zorundasın.
Şimdi..ya müzik kutunu bana verip melodilerini terk eder ve bu lezzetli pamuk şekerlerine kavuşursun ya da melodilerinle yoluna devam edersin,ama bu lezzetten mahrum kalırsın.” Ve yaklaşıyor bana doğru, gözlerimin içine bakıyor...
Bakışlarımı kaçırıyorum.
İçimde ferah bir şeyler var ama ben melodilerimden vazgeçmek istemiyorum, gözlerim doluyor, düşünmeye başlıyorum, kısacık bir an, bir karar anı, yok diyorum yapamam, melodilerim olmadan bir hiçim ben, onları veremem...derken başımı kaldırıp yüzüne bakmak için onu arıyorum, adamın ortadan kaybolduğunu görüyorum.
Etrafımda insanlar geziniyor, kimse bana aldırış etmeden akıp gidiyor kalabalığa,müzik devam ediyor, çocuk sesleri kulağımda,hafif rüzgarın taşıdığı parfüm kokuları burnumda, elimde müzik kutum ve ben adımlıyorum önümdeki uzun yolu.
Beni ful yaprakları yapan o melodilerden hayatımın sonuna dek vazgeçmeyeceğimi biliyorum,
Ve ne gelirse gelsin karşıma yine de kendim olacağımdan emin,yüreğimin sesini dinleyerek çizdiğim yolda yürüyorum.
