Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

28 Nisan 2011 Perşembe

"Gülerken göbeği oynamayan adamdan kork"





Hayatımızın en büyük meselelerinden biridir ; İkiyüzlülük.
Etrafınıza şöyle bir bakın, kimleri görüyorsunuz; aileniz, akrabalarınız, dostlarınız, arkadaşlarınız, iş çevreniz, tanıdıklarınıza bir bakın şöyle.
Nasıl davranıyorlar size ve kendi etrafındakilere?
Peki siz nasıl davranıyorsunuz onlara?


Sanki kocaman bir tiyatro sahnesinde, uzun-upuzun, hatta süresi belli olmayan bir oyunda gibiyiz.


Rol yapıyoruz galiba ister istemez, kimilerimiz kendini çok kasıyor, hemen iki göz kaçırma hareketinden belli ediyor rolünü,kimileri ise adeta usta birer oyuncu gibi hareket ediyor. Ancak zamanla davranışlarında fark ettiğiniz ufak ipuçları gözünüzü açarak dikkat kesilmenizi sağlıyor ve gerçeği geç de olsa görebiliyorsunuz.
İnsanların size yaklaşırkenki gerçek niyetlerini anlayabilmek giderek zorlaşıyor artık.

Çinliler ne de güzel demiş "Gülerken göbeği oynamayan adamdan kork"diye.
Sinsi, samimiyetsiz, arkandan konuşan, dedikoducu köpekbalıklarıyla sarılı dört bir yanımız.
Hele ki iş dünyasında,ikili ilişkilerde...
Şu "hallederiz efendim, yaparız efendim, tamam efendim"ler, "çok başarılısın,bu işi ancak sen kotarırsın"ların altında yatan gerçek sebepler..."sana güveniyorum"lar, "bu sırrı bir tek seninle paylaşıyorum"lar..


Ben karakter tahlillerinde ve gözlemde çok başarılıyım derim kendime, ama artık bazı insanların gerçek niyetini anlayamıyorum, hissedemiyorum.


Yüzlerindeki o gülümseme içten mi yoksa maskeden mi ibaret?


Söyledikleri sözler içlerinden gelen mi yoksa oyundaki replikleri mi?


Güvenmeli miyim yoksa temkinli mi davranmalıyım?


Sanırım bunun en iyi ilacı zaman ve sıkı bir gözlem.


Elbette göreceğim gerçek yüzleri...



14 yorum:

aysun dedi ki...

Ful yaprakları

En nefret ettiğim şey mecburiyetten insanların yüzüne gülmektir.

Mesela işverenimden nefret ediyorum ama ona gülümsemek zorundayım.

Mesela akrabalarım özellikle de dayılarım onlara uyuz oluyorum bir kereliğine olsun çocukken saçımı okşadıklarını hatırlamıyorum.

MaceraperesT dedi ki...

bu aralar iş ortamındaki birine fena halde takmış dırımdayız..dedikoducu,yalancı,sahte gülüşlü..herkes "ay çok iyi biridir o çok severim" falan der onun için ama içini bir bilseler...çok dertliyim ondan be çookk..üstüne senin yazı yalnız olmadığımı gösterdi. bunlardan ne yazık ki!! çok var..

beenmaya dedi ki...

sadece ikiyüzlülük olsa keşke artık çokyüzlülük var sadece...

Peritozu dedi ki...

Olaya son noktayi koymussun :)

öykü dedi ki...

Bu ara ben de o kadar huzursuzum kı bu samımıyetsızlıklerden...........

Ful yaprakları dedi ki...

@ysun,

mecburiyetten gülümsemek kadar kötüsü yok maalesef:(

ben mutlaka belli ediyorum ama :SS

iyi bir oyuncu değilim ya:(

Ful yaprakları dedi ki...

maceraperesT;

oo çok kötüymüş:((
bölünerek çoğalıyorlar galiba bunlar, hızla artıyorlar:(

Ful yaprakları dedi ki...

beenmaya,

yine harika bir tespit yaptın canım benim..

Ful yaprakları dedi ki...

peri tozu fotoğraf,

evet , zamana bıraktım diyelim :)

Ful yaprakları dedi ki...

öykü,

gülerken göbeklerine bakmak lazım hepsinin :)))

zaten yüzlerinden gülümseme de iğreti duruyor:((

Meyra dedi ki...

ahh bam telime dokunan bir konu canım..mecburiyetten lüzumsuz kişilere istemediğim gibi davranmaktan nefret eder oldum..düzenmi böyle zincirin halkaları böyle bağlanmakmı zorunda anlamıyorum..keşke bişeylerolsada şu mecburi davranışlar yok olsa hayatımızdan herşey daha güzel olacaktır eminim..

Ful yaprakları dedi ki...

Meyra'cım,
keşke...
hiyerarşik düzenler, akraba ilişkileri, mecburiyerler..kurallar.
bazen insanın her şeyi bırakıp içinden geçenleri söyleyip yeter be diyesi geliyor :)

dalgaizleri dedi ki...

Son iki yazı diğerlerinden farklı geldi. İlginçtir ikisinde de belli cümlelerde aynı şeyi hissettim. Ne olduğunu tam açıklayamam sanırım. Şöyle deyim bazı şeylere karşı yenilmişlik ve bu yenilmişlikten duyduğum mutluluk...Pek olmadı sanırım.

İkiyüzlü olmadığım olmamaya çalıştığım için çemberin dışında kaldığım oldu. İkiyüzlülüklerini yüzüne vurduğum için de "ne mutlu" hayatımdan silinenler. Amaaan

Çin sözünü çok sevdim. Çinlilerde pek göbekli yoktur ama :) Pirinç göbeği :)

Ful yaprakları dedi ki...

dalgaizleri,

İkiyüzlü olmadığımız ve olmamaya çalıştığımız için çemberin dışında kalmak kadar güzeli var mı?
bırakalım kalalım o çemberin dışında:))
biz böyle mutluyuz:))

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!