Önümüze bir engel yada bir hastalık çıktığında ilk sorumuz, yoğun bir isyan eşliğinde şu oluyor : “Neden ben?”.
Bu soruyu sormadan, durumun içinden nasıl çıkabileceğimize bakmalıyız aslında..
Pek çok engeli aşabilen, güçlü, iradeli insanlar tanıdım, kitaplarını okudum,televizyonda hikayelerini izledim.
Ben de 29 yaşımda olmama rağmen yığınla hastalıkla uğraştım bu yaşıma kadar ve hala kronikleşen bir sürü sorunla uğraşıyorum...
Ama insan ne kadar kendini şartlasa da, başına geldiğinde “neden” diye soruyor işte..
Ailemden çok yakın bir akrabam “akciğer kanseri”ne yakalandı ve bir süredir tedavi görüyor.
Beni zamanında pek üzmüş, aileme zor günlerde faydası dokunmamış,çok yakınım olduğu halde hep mesafeli durduğum biri olsa da onu kaybedebileğimi düşünme fikri bile hem beni hem de ailemi derinden sarstı..
Şüphesiz hasta olan kişi kadar, ailesi de yakınları da çok etkilendi bu durumdan, evlerin düzeni tamamen değişti, moralleri yıkılıdı, işleri düzensizleşti, şaşkınlık, gerginlik ve üzüntüyü derinden yaşıyorlar.
Şansı şu ki imkanları çok yerinde, bu nedenle hastalığın tedavisi ve ameliyatlar için yurtdışından ünlü profesörler getirildi, çok iyi imkanlarla bakıldı ve bakım-kontroller hala devam ediyor .
Bu soruyu sormadan, durumun içinden nasıl çıkabileceğimize bakmalıyız aslında..
Pek çok engeli aşabilen, güçlü, iradeli insanlar tanıdım, kitaplarını okudum,televizyonda hikayelerini izledim.
Ben de 29 yaşımda olmama rağmen yığınla hastalıkla uğraştım bu yaşıma kadar ve hala kronikleşen bir sürü sorunla uğraşıyorum...
Ama insan ne kadar kendini şartlasa da, başına geldiğinde “neden” diye soruyor işte..
Ailemden çok yakın bir akrabam “akciğer kanseri”ne yakalandı ve bir süredir tedavi görüyor.
Beni zamanında pek üzmüş, aileme zor günlerde faydası dokunmamış,çok yakınım olduğu halde hep mesafeli durduğum biri olsa da onu kaybedebileğimi düşünme fikri bile hem beni hem de ailemi derinden sarstı..
Şüphesiz hasta olan kişi kadar, ailesi de yakınları da çok etkilendi bu durumdan, evlerin düzeni tamamen değişti, moralleri yıkılıdı, işleri düzensizleşti, şaşkınlık, gerginlik ve üzüntüyü derinden yaşıyorlar.
Şansı şu ki imkanları çok yerinde, bu nedenle hastalığın tedavisi ve ameliyatlar için yurtdışından ünlü profesörler getirildi, çok iyi imkanlarla bakıldı ve bakım-kontroller hala devam ediyor .
Bu durumu görünce Allah’ım bizi hasta etme, bizim maddi imkanımız bunu kıyısını bile karşılayamaz dedim kendime...Ama onu öyle gördükçe hastalığına,yaşadıklarına,kemoterapinin yan etkilerine, acısına içten içe çok üzüldüm, gece rüyalarıma girdi, nefes alamadım.
Çünkü bir insan bana ne kötülük yaparsa yapsın asla onun ölümünü istemem, benden-sevdiklerimden sonsuza dek uzak olsun isterim ve Allah’ından bulsun derim, o kadar...
Sözüne ettiğim bu yakın akrabamın rahatsızlık haberini aldığım ilk bir kaç hafta boyunca, ölüm gerçeğiyle yüzleşmek istemedim. Tedavi adına iyi haberler alınca sevinsem de, bir anda herşeyin tepetaklak olabileceğin bildiğim için susarak kendimi akışa bırakmaya çalışıyorum.
Hayatın ne kadar kısa, ne kadar dengesiz ve boş olduğunu gördükçe hala hak yiyen, ceplerine para dolduran, yedi sülalesine yetecek miktarı istifleyen, şuursuzca sadece kendisi için alan, yardım etmeden, paylaşmadan yaşayan, cebi doluyken sizin üç kuruşunuza ağzı sulanan,hırs küpü,amaçsız,okumayan, bilmeyen, merak etmeyen, kof insanlara hayretle bakıyorum.
Dünya dönüyor bugün ama yarının garantisi var mı ?Sorarım herkese..
O yüzden kalp kırmadan, hor görmeden yaklaşalım sorunlarımıza ve gülümseyerek karşılayalım hayatımıza giren tüm insanları, yıkıcı değil yapıcı olalım, iyi enerjimizi ve karşılık beklemeden içten sevgimizi sunalım.
Tüm hastalara şifa, güç ve moral diliyorum bolca..
İyi enerji ve kudret daima yanlarında olsun...
Sözüne ettiğim bu yakın akrabamın rahatsızlık haberini aldığım ilk bir kaç hafta boyunca, ölüm gerçeğiyle yüzleşmek istemedim. Tedavi adına iyi haberler alınca sevinsem de, bir anda herşeyin tepetaklak olabileceğin bildiğim için susarak kendimi akışa bırakmaya çalışıyorum.
Hayatın ne kadar kısa, ne kadar dengesiz ve boş olduğunu gördükçe hala hak yiyen, ceplerine para dolduran, yedi sülalesine yetecek miktarı istifleyen, şuursuzca sadece kendisi için alan, yardım etmeden, paylaşmadan yaşayan, cebi doluyken sizin üç kuruşunuza ağzı sulanan,hırs küpü,amaçsız,okumayan, bilmeyen, merak etmeyen, kof insanlara hayretle bakıyorum.
Dünya dönüyor bugün ama yarının garantisi var mı ?Sorarım herkese..
O yüzden kalp kırmadan, hor görmeden yaklaşalım sorunlarımıza ve gülümseyerek karşılayalım hayatımıza giren tüm insanları, yıkıcı değil yapıcı olalım, iyi enerjimizi ve karşılık beklemeden içten sevgimizi sunalım.
Tüm hastalara şifa, güç ve moral diliyorum bolca..
İyi enerji ve kudret daima yanlarında olsun...
10 yorum:
Çok doğru ,insanlar hayatın aslında göründüğünden daha kısa olduğunu anlamıyorlar.Sevgiler
Çok anlamlı bir yazı olmuş, teşekkürler..
Ful cok dogru cok anlamlı bı yazıydı
Tskler
sevgıleırmle
harika bir yazi, yuregine saglik
http://maffionista.blogspot.com/
dünya malı dünyada kalır. Uykusuz merhaba der
otuzundansonra,
evet !
kimse fark etmiyor maalesef:(
ayben,
rica ederim :)
sevgiler,
öykü,
teşekkür ederim,
öpücükler,
sevgiler,
evy,
teşekkürler:))
sevgiler,
uykusuz,
uzun zaman üzerine seni görmek pek güzel,
özletme kendini,
sevgiler
Yorum Gönder